“Yemek, insan yaşamının neredeyse her yanını etkiler."
- Jeffrey M. Pilcher
Son yıllarda sağlıklı beslenme, diyet vb. üzerine birçok yayınlar neşredilmiştir. Fakat bu beslenme ile ilgili soframıza gelen yiyeceklerin kültürel tarihi hakkında fazla bilgi sahibi değiliz. On bin yıl önce ilk çiftçilerin haşlanmış buğday yemeğinden miras kalan aşure, Antik Yunanlardan zeytinyağı, Orta Asya’dan mantı vb. gıdanın tarihi 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren araştırma konusu olmuştur.
Yemek insan yaşamının her neredeyse her yanını etkiler. Prof. Dr. Canan Karatay: "Fransız İhtilali'nin sebebi tuzdu" demesi ne kadar doğru bilinmez ama Vizigot Kralı Alacric’in 408 yılında Roma kuşatmasını kaldırması için, Romalılar büyük miktarda altın ve gümüş dışında 1300 kilo karabiber vermişlerdir.
Türkiye’de de yemeğin veya gıdanın tarihi ile ilgili yayınlar son zamanlarda yayınevlerin ilgisini çekerek popüler hal kazanmasını sağlamıştır. Soframızın tarihi ile ilgili en son elime geçen önceden “Aşçıbaşı: Bir Osmanlı Subayının Yemek Kitabı”yla tanıdığımız Priscilla Mary Işın’ın “Avcılıktan Gurmeliğe: Yemeğin Kültürel Tarihi" adlı kitabıdır”. Yapı Kredi Yayınları'ndan neşredilen eser, 20 ana bölümden oluşmaktadır.
Eser, geçmişteki gıdalarla, bugün yediklerimiz arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlatırken aynı zamanda çeşitli mutfakların birbirini nasıl etkilediğini ve tarihsel süreçte birbirinden nasıl aktarıldığını anlatıyor.
Anadolu, tarımın başladığı bölgede olması ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmasından dolayı mutfak geleneğinin veya yemek kültürünün çeşitlenmesine sebep olduğunu anlatırken, yazar, “Medeniyetlerin mutfakları hiçbir zaman izole bir ortamda gelişmemiş, kendilerinden önce gelenler, komşu toplumlar ve Anadolu’ya göç edenlerin önemli katkıları olmuştur." diyerek tanımlamaktadır. Bu sebeple Türk mutfağında da zengin bir mirasın izleri görülmektedir.
Birçok gıdanın et, patlıcan, pirinç, zeytinyağı gibi yakın coğrafyalardan Anadolu’ya girişi, hemen hemen benzer şekilde bunlarla yapılan yemeklerin Anadolu’dan yakın ve uzak coğrafyalara gitmesi kültürel etkileşimin bir parçası.
Işın, Türkiye’yi ve Anadolu’yu ön planda tutarak kitabında tarihöncesinden başlayıp farklı mutfakların birbirine katkılarından bahseder ve mutfak tarihindeki en belirgin dönem ve medeniyetleri sıralamaktadır. Ele aldığı bu medeniyetler; Mezopotamya, İran, Arap, Hindistan, Selçuklu, Osmanlı, Batı Avrupa, Orta Asya vb... Eser sadece mutfak kültürünün gelişimini anlatmıyor, bunun ötesinde ilk çiftçilerden Anadolu, Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Amerika kıtalarına uzanan beslenme ve yeme alışkanlıklarını da ele almaktadır.
Baturhan Ergin
twitter.com/erginbaturhan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder