"Acılar olmadan yazılabilir mi. Edebiyat, yaşam ve ölümün sınırlarının artık acıları tutamadığı, tutmaya yeterli olmadığı yerde başlamıyor mu."
İşte Tezer Özlü'yü ve eserlerini ortaya koyan cümle. Kitabın içinden. Yani Tezer Özlü'nün kaleminden. "Yaşamın Ucuna Yolculuk" bir anlatı kitabı. Hayata yazarının kaleminden değil, direkt kalbinden bakmamızı sağlayan bir kitap.
Sadece yollar değil. Her tanıdığımız insan, her düşündüğümüz olay, her edindiğimiz tecrübe, her kazancımız ve her kaybımız aslında birer yolculuk. Bu yolculuklara Tezer Özlü ağır bir biçimde "acı" gözle bakıyor. Bu bakışlarında hem Cesare Pavese'nin koluna giriyor hem de bize Oğuz Atay'dan selam getiriyor.
"- Çok kötümser bir yazardı, diyor.
- Yazın kötümserlikten doğar, diyorum."
Peki bu yolculuk kimler için? Aslında tüm insanlar için. Çünkü "Çevreyi tanımlamak değil, duygularla yaşamak gerekir.". Duygu, insana aittir. Dolayısıyla kitabı belli ruhlara değil, tüm kalbi olan ve duygu nedir bilen herkese öneriyorum. Kalbiyle yaşayan, kalbinin yaşamaktan başka işe yaradığına da inanan, kalbinin ve onda saklı olan her şeyin kabulünde olan her ruh bu kitabı okumalı. İyimser olan da kötümser olan da okumalı. Kurtulmak isteyen de kendini kaybetmek isteyen de okumalı.
"Dünya nasıl olması gerekiyorsa, öyle. Kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtaramaz."
Acı gerçek dolu bir yolculuk. Tek biletiniz var, üzerinde de acı yazıyor. Acı duymuyor musunuz? Kalbinizin varlığından şüphe etseniz iyi edersiniz. Hem de bir an önce. Ya da siz en iyisi şüphe etmeyi de bırakın, bu kitabı okuyun.
Yağız Gönüler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder