Genç şair Zeynep Karaca‘nın ilk şiir kitabı Gövdesi Hakkında Konuşan Kelebek, Ketebe Yayınları tarafından 2022 Ağustos ayında yayımlandı. Kitap 32 şiirden müteşekkil.
Kitaptaki şiirlere genel olarak baktığımızda yazarın tema sınırlaması yapmadığını; yaşam, mutluluk, hüzün, geçmiş, bugün, gelecek, modern ve geleneksel olandan bahsedildiğini farkedebiliriz. En çok ta dijitalleşmeyle birlikte hayatımıza giren kavramlar ustalıkla kullanılmış. Söylediğimiz bu hususla ilgili “Google’daki Kesinti Üzerinden Vahyin Kesintisine Parodi” ve “Piksel Uzaklığı” şiirlerine bakılabilir. Aslında şiir adları üzerinden de ironi, hüzün, karamsarlık, sevinç gibi çok farklı duygusal durumları hissedebiliyoruz. Aynı zamanda edebiyatta klasik bir imge olan tren de bu kitaptaki şiirlerin içine girmiş.“Vagonların Taşıdığı Hüzün” adlı şiir örnek verilebilir.
“Bir bardak kahve ateş alsın istiyorum / Mutlu anlar için ayrılmış bir kalbin içinde / Sıtma geçirecek gibi olurken vücut / Ayaklar daima ileri ve sana yürüsün…” mısralarının yer aldığı “Doğdun ve Yaşa” şiiri ilk bakışta göze çarpıyor. Şair bir kahve içimlik kısa ve özel anları doyasıya yaşamamız gerektiğini fısıldıyor bizlere. Kulağa hoş gelen bu mısralarda bilinçli-bilinçsiz “ulama” sanatından faydalanıldığını görebiliriz:
“Mutlu ANLA-Ri-çi-nAY-RILMIŞ bir KALBİ-Ni-çinde”
“Bir erkek bir kadın bir de Jung / Karaköy’den aynı vapura bindiler / Kız suya bakıp çocukluğunu hatırladı / Erkek martılara bakıp babasını / Jung öylece durdu ikisinin arasında / Bir karar verilemedi deniz boyunca / Gemiler geçti uluslararası suya giden / İki kişi yerini beğenmemiş başka / Koltuğa geçti / Bir erkek bir kadın bir de Jung” bu mısralar Karaca’nın “Biri Sizinle Yolculuk Yapıyor” adlı şiirinden. Anlaşılan o ki Karaca psikolojiyle içli dışlı görünüyor. Psikoljik, psikanalitik teori ve önemli psikoloji ve psikiyatristlerden haberi olduğu anlaşılıyor. Bu şiirde Karaca, Analitik Psikolojinin kurucusu Jung‘a göndermede bulunarak bilinçaltı konularını da şiirine yansıtıyor. Tabii şiirde kararında kullanılan felsefe, o şiiri hem derinleştiriyor hem de zenginleştiriyor. Karaca da bunu hakkıyla yapıyor.
Zeynep Karaca, şiirlerinde geçmişle bugüne eleştirel bir gözle de bakabiliyor. “Babaannemin Ejderhası” adlı şiirinde, “tesbih”le “tweet atma” eylemi arasında, kullanılan materyallerin çağlarını yansıtması bakımından ironik bir şekilde senkronize bir bağ kuruyor. Buradan baktığımızda şair aslında çok cesur arayışlar içinde. Son dönemlerde çokça kullanılan sosyal medya sözlerini şiirinde kullanıyor.
“Babaannem büyülü gerçeklik akımından çıkmış / Ejderhası var onun / Benim geleceğimi biliyor / Babaannemin mitleri var, sabır her kapıyı açıyor / Ben odada tweet atıyorum / Babaannem tespih çekiyor…” Bu şiirde kuşaklar arası değişim bütün açıklığıyla mısralara yansımış.
Karaca’nın şiirlerinde sade bir söyleyiş ve yalın bir dilin kullanıldığını da görebiliriz. Şiirlerde söz sanatları da es geçilmemiş. Kitaba adını veren “Gövdesi Hakkında Konuşan Kelebek” adlı şiirde:
“Üzmüyor artık sınırlı şeyler / İçinden dışına bir sınır da öyle / Ülkelerin belki de bir kalbi var / Renklerle çevrili, renklerle atan / Sana bana dair olmuş olan ve olacak / Sıtma geçirmek gibi bir tren üşümesi…”
“Ülkelerin belki de bir kalbi var” ve “sıtma geçirmek gibi bir tren üşümesi” dizelerinde insana ait özelliklerin doğaya aktarılması yoluyla hem deyiş aktarması hem de kişileştirme sanatı yapılmıştır.
Serbest şiirler yazan şair, genellikle anlama bağlı kalarak dizelerinin bir kısmını uzun, bir kısmını da kısa tutuyor.
Zeynep Karaca şiiri istikbal vaat eden bir şiir. Şair; duygu düşünce, kavram ve nesneleri şiirinde olabildiğince ölçülü kullanıyor. Ne bütünüyle felsefeye yaslıyor şiirini ne arabeske kaçan sulu göz bir duygusallığa… Karaca imgesel olanla yalın olanı başarıyla buluşturuyor. Özgün imgeleri ve taze buluşlarıyla bize şimdiden, Türk şiirinde kalıcı olacağını hissettiriyor. Yolu açık olsun.
Muaz Ergü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder