Çok partili dönem ve 27 Mayıs Askeri Müdahalesi halen daha tarih araştırmacılarının ve tarih okuyucularının yeterli ilgisine mazhar olamamış, karanlıkta kalmış zamanlar olarak önümüzde duruyor. Halbuki günümüzde dahi ateşi her kesimde hissedilen, ülke gündeminden yarım asırdır katiyen düşmeyen “asker-siyasi” çekişmesinin rövanşist duygularının filizlendiği mühim bir dönemden
bahsediyoruz.
1908’de genç bir İttihatçı, 27 Mayıs’ta tutuklu bir cumhurbaşkanı, 12 Eylül’de ise ömrünün son deminde bir kanaat önderi olarak 3 nesil darbeyi tahlil eden Celal Bayar coğrafyamızda gelişen darbeler için “Osmanlı’dan kalma bir gelenek olarak asker-medrese işbirliğinin siyasi güce müdahale etme arzusu” tespitini yapar. Yazarımız H. Emre Oktay’da 27 Mayıs’ın acı hikayesine bu tarihi
vurguyu yaparak başlıyor. Öncelikle darbe geleneğinin menşeini ve Osmanlı’nın son dönemindeki benzer askeri müdahaleleri okuyucuya anımsatıyor.
Kendisi de 27 Mayıs’ın mağdur ve merhumlarından Faruk Oktay’ın oğlu olan H. Emre Oktay o dönem yaşadıklarını, yaşayanların ağızlarından birebir kaydettikleri ile harmanlayıp sunuyor. Özellikle 3 dönem boyunca halkın yoğun ilgisine mazhar olmuş ve ezici rakamlar ile iktidara layık görülmüş Adnan Menderes ve arkadaşlarının ne denli soğuk, gayrihukuki ve anti hümanist uygulamalar ile tutsak ve nihayet idam edildiğini etkileyici bir edebi dil ile aktarıyor. Yazar olaya dair fotograflar, vurucu diyaloglar ve betimlemeler ile okuyucularına adeta eş zamanlı bir belgesel, bir dram filmi izletiyor.
Bunun yanında darbe öncesi vaziyet ve İnönü’nün yaklaşımı, Yassıada’da tutukluluk günleri, ordunun tutuklu siyasiler için başlattığı kara propaganda, mahkemeler ve idamlar, darbenin görünen ve görünmeyen sebepleri-sonuçları birer tarihi döküm olarak sunuluyor.
27 Mayıs Askeri Müdahalesi ve Adnan Menderes’in infazı bugünün asker-siyasi çekişmesini kavrayamayanlar için hususiyetle okunması ve idrak edilmesi gereken tarihi süreçlerdir. Bu kitapla beraber malum dönemi özellikle inceleyenler nihayet fark edecektir; iç siyasetimizin son 50 yılı bol miktarda 27 Mayıs hesaplaşması ihtiva etmektedir.
Murat Çınar
twitter.com/muratcnr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder