(…)
Terk edildiğinizin ertesi günü
Deftere yüz kere bir daha âşık olmayacağım yazınız.”
Her şiirde çoğalan, derinleşen hikâyelere ve insanlara dokunmak içinse Efe Duyan’ın kelimelerine kulak veriniz.
Bu bir aşk şiirleri derlemesi değil. İçinde terk edemeyişlerin, “hoşça kal”ların, öğrenilen ve yaşanılan sevgilerin şiirleri olsa da değil… Bu bir toplumcu şiir derlemesi değil. İçinde “bir doğum izi” gibi olan yoksulluğumuzun, değiştikçe yabancılaştığımız şehirlerin, işgallerin, sıkıyönetim çocuklarının yarım kalışlarının şiirleri olsa da değil.
Bu, tenimizde, ruhumuzda, saçımızda iz bırakan hikâyelerin şiirlerde nefes aldığı bir sandık. Sevmeyi iyi bilen bir şairin yokuş aşağı hızla giderken heybesine doldurduğu her şeyin kelime izleri… Özlediğimiz, seslendiğimiz çocukluğumuzun, işçilerimizin, aşklarımızın, dostlarımızın şiirleri.
Her şiirde çoğalan, derinleşen hikâyelere ve insanlara dokunmak içinse Efe Duyan’ın kelimelerine kulak veriniz.
Bu bir aşk şiirleri derlemesi değil. İçinde terk edemeyişlerin, “hoşça kal”ların, öğrenilen ve yaşanılan sevgilerin şiirleri olsa da değil… Bu bir toplumcu şiir derlemesi değil. İçinde “bir doğum izi” gibi olan yoksulluğumuzun, değiştikçe yabancılaştığımız şehirlerin, işgallerin, sıkıyönetim çocuklarının yarım kalışlarının şiirleri olsa da değil.
Bu, tenimizde, ruhumuzda, saçımızda iz bırakan hikâyelerin şiirlerde nefes aldığı bir sandık. Sevmeyi iyi bilen bir şairin yokuş aşağı hızla giderken heybesine doldurduğu her şeyin kelime izleri… Özlediğimiz, seslendiğimiz çocukluğumuzun, işçilerimizin, aşklarımızın, dostlarımızın şiirleri.
Tez: “Aşkın birçok türü vardır: devrime duyulan aşk, bir insana duyulan aşk, çocukluğa duyulan aşk.” Kanıtı: Tek Şiirlik Aşklar.
Ümran Kio
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder