Bu defa sloganın kahramanı Turgut Uyar’ın biyolojik
çocukları: Semiramis Uyar, Şeyda Uyar Dikmen, Tunga Uyar ve Turgut Uyar. Derviş
Aydın Akkoç soruyor, onlar babalarını anlatıyorlar. Babalarını, çocukluklarını,
dönemin edebiyat çevrelerini, Tomris’i, Edip’i, Bilge Karasu’yu, Yaşar Kemal’i…
Aslında Orhan Koçak’ın “Sunuş” yazısında belirttiği, Derviş
Aydın Akkoç’un da belli aralıklarla tekrarladığı gibi, Turgut Uyar’ın pek de memnun
kalacağı bir çalışma değil bu. Mahremiyetine özen gösteren, vasiyetiyle ona ait
mektupların bile imha edilmesini garantiye alan bir şair Turgut Uyar. Derviş
Aydın Akkoç da bu hassasiyeti aklında tutarak hazırlamış kitabı. Önsözde bu
kitabı hazırlarken Cemal Süreya’nın “Şairin hayatı şiire dahildir,” sözünü
akılda tuttuğunu söylüyor: “Bu söz uyarınca çetrefil bir soru çıkıyor ortaya
tabii. Uyar’ın hayatı şiirine nasıl ve hangi şekillerde dahil olmuştur?
Çalışmayı yapmaktaki başlıca maksadım işte bu soruya ucundan kıyısından
cevaplar aramaktı.”
Orhan Koçak, “Şairin bir biyolojik evlatları vardır, bir de
kelimelerden, harflerden yapılmış çocukları,” diyor. Ama Derviş Aydın Akkoç
Turgut Uyar’a bu çocukları arasında seçim yaptırmıyor. Çünkü iyi baba, kötü
baba sınavından geçirmiyor şairi. Kendi deyimiyle “babalık hallerini mercek
altına almaya” çalışıyor. “Hayatım düpedüz ve kupkurudur,” demiş bir adamın
hayatından, çocukları aracılığıyla anı biriktiriyor okurlar için.
Uyar’ın ilk çocuğu Semiramis, 1947’de, ikinci çocuğu Şeyda
1950’de, ilk oğlu Tunga 1952’de, Tomris Uyar’dan olan oğlu Turgut ise 1969’da
doğmuş. Çocukların hepsi şimdi bize, “kıyıp da tek kelimeyle çağıramadıkları”,
her zaman “siz” diye hitap ettikleri babalarını anlatıyorlar. Karşımıza
bambaşka bir Turgut Uyar çıkarıyorlar.
20 yaşında baba olmuş Turgut Uyar. İlk göz ağrısı ise
Semiramis. Posof’ta Turgut Uyar’ın asker olarak görev yaptığı zamanlarda
doğmuş. Turgut Uyar’ın kızı olmaktan önce babasının kızı olmayı seven Semiramis
Uyar, sürekli değişen evlerini, babasının ikinci evliliğini, hastalık günlerini
anlatıyor. Hastalığı süresince her akşam babasının başında beklemiş. Ölüme
hazırlandığını, ölümünü bildiğini anlatıyor. Son günlerde masasında tek bir
kâğıt, tek bir yarım kalmış şiir bırakmadığını, ölüme hazır olduğunu söylüyor.
Şeyda Uyar Dikmen aslında Turgut Uyar’ın üçüncü kızı. İkinci
kızı Serap 1949’da doğmuş, çok küçükken kaybetmişler. Şeyda Uyar Dikmen’in
anlattığına göre, bu konu her konuşulduğunda gözleri dolarmış Turgut Uyar’ın.
Şeyda Hanım, gülleri çok sevdiği için her doğum gününde bir gül, bir de pastayla
eve gelen babasını anlatıyor. Daha sonra gelip Giresun’da yanında kalan,
hastalık döneminden hemen önce, Tomris’le ilişkisi yolunda gitmediği zamanlarda
gidip kızının yanına yerleşmeyi planlayan, ama ne yazık ki ömrü bu plana
yetmeyen babasını…
Şairin ilk oğlu Tunga Uyar’da ise durum biraz farklı.
Kızların babalarıyla sevgi dolu anıları Tunga Uyar’da baba-oğul çatışmasına
bırakıyor kendini. Baba sevgisi eksikliği çekmediğini, ama bu sevgiyi tam
olarak da yaşayamadığını söylüyor. Babasının intihar girişimini yakalayan da
intihar ederken babasına yakalanan da o olmuş. “Babama kızgınlığım yok.
Çocukluğumda yahut ilk gençlik yıllarımda varsa bile zamanla silindi. […]
Babamdı işte, adı Turgut Uyar’dı,” diyor.
Yazarın Tomris Uyar’la olan evliliğinden tek çocuğu Turgut Uyar ise belki de aralarında en şanssız olanı. Lise yıllarında kaybetmiş babasını. Ama yine de sahip çıkmış babasına ve şiirlerine. Mektupları kıyamayıp bir süre saklayan ama sonra annesiyle babasının vasiyetine saygısızlık yapmamak için imha eden de o. Diğer çocuklardan farklı olarak babasına “siz” diye hitap etmemiş. Annesi ve babasıyla meyhanede dizlerinde uyuduğu günleri, evlerine gelip gidenleri küçük bir çocuğun gözlerinden anlatıyor.
Kitabı bitirdiğinizde Turgut Uyar’a da şiirlerine de bir adım
daha yaklaştığınızı hissediyorsunuz. Sakinliğini, gerginliğini, öfkesini bir
nebze daha tanımış olarak ayrılıyorsunuz anılardan. Kendisi istemese de daha
çok tanımalı Turgut Uyar’ı insan, daha çok okumalı. Ne de olsa biz hâlâ,
göğsümüzü gere gere, “Turgut Uyar’ın Dizeleriyiz”.
Ümran Kio
twitter.com/umrankio
* Yazı daha önce Cumhuriyet Kitap'ta yayımlanmıştır.
* Yazı daha önce Cumhuriyet Kitap'ta yayımlanmıştır.