Abdullah Harmancı’nın yazdığı, Sibel Büyük’ün çizimlerini üstlendiği Benim Adım Kuş Değil Ki, yazarın kitaplarından aşina olduğumuz geniş hayal gücünü, Ezop’tan, Anadolu’nun kadim topraklarından aldığı hikâyelerle, masallarla, kıssalarla birleştirerek günümüze uyarladığı, okurlarını farklı bir okuma yolculuğunun peşinden sürükleyen bir kitap.
Abdullah Harmancı, 1974 yılında Konya’da dünyaya gelmiş. Eğitimine 1980 yılında Kıbrıs’ta başlamış. Çocukluğunun büyük bir kısmı Sivas’ın Gürün ilçesinin Yazyurdu köyünde çetin hava şartlarıyla, doğayla iç içe geçmiş. Yazmaya çok erken yaşlarda başlayan Harmancı, ortaokuldayken yazdığı bir şiiri Karaman’da bir yerel gazetede çıkmış. Çıkmış çıkmasına ama şiirin başlığı, son kıtanın üstüne yazılınca Harmancı ufak çaplı bir şok yaşamış. Fakat yolundan dönmemiş. Okumaya, araştırmaya, yazmaya devam etmiş. 1989 ile 1991 yılları arasında Konya’daki bir yerel gazetede yüzü aşkın şiiri yayımlanmış. Birtakım roman denemelerine girişmiş ve sonunda 1993 yılında öykü yazmakta karar kılmış. Abdullah Harmancı’nın yazdığı, Sibel Büyük’ün resimleriyle katkıda bulunduğu Timaş İlk Genç Yayınları’ndan çıkan Benim Adım Kuş Değil Ki'de Harmancı’nın son öykü kitabı. Kendisinin kitaplarından aşina olduğumuz geniş hayal gücünü, Ezop’tan, Anadolu’nun kadim topraklarından aldığı hikâyelerle, masallarla, kıssalarla birleştirerek günümüze uyarlayan yazar, okurlarını farklı bir okuma yolculuğunun peşinden sürüklüyor.
Çocuk masallarının yüzyıllar evvel anlatılanlarının nesiller arasında bugünlere kadar gelmesinin önemli bir anlamı var: Bu sayede çocuklar, bugün okuduklarının nerelerden, nasıl ortaya çıktığı hakkında fikir sahibi olurken bir mirasa da ister istemez sahip çıkıyorlar. Ayrıca günümüzde okudukları hikâyelerin, masalların değişimine de tanıklık etmiş oluyorlar. Bunu çocuklara iki şekilde aktarmak mümkün. İlki anlatılana sadık kalmak, ikincisi de günümüze uyarlamak. Abdullah Harmancı’nın Benim Adım Kuş Değil Ki, ikinci kategoriye dahil edebileceğimiz bir kitap. Abdullah Harmancı’nın başta Ezop olmak üzere, Anadolu’nun birçok bölgesinden zamanında anlatılagelmiş, kulaktan kulağa yayılmış masalları, rivayetleri, hikâyeleri kendince yorumladığı Benim Adım Kuş Değil Ki, doğayla insan arasındaki ilişkinin günümüze bağlanan biçimlerinden metinlerden oluşan, kuşlarla ilgili efsanelere yer veriyor.
Kuşları, genel olarak “kuş” parantezinin dışına çıkıp her birini, tıpkı insanlarda olduğu gibi isimleriyle, karakteristik özellikleriyle tanıtmayı amaçlayan Benim Adım Kuş Değil Ki, genelde hayvanlara, özelde kuşlara karşı olan tutum ve davranışlarımızı içtenlikle sorgularken, Harmancı’nın elle tuttuğu hikâyeleri kendince bazen baştan aşağı bazen ufak tefek oynamalarla tekrar anlatması kitaptaki öyküleri özel kılıyor. Bunun yanında yazarın hikâyelerinin tek bir konu üzerinde toplanmadan kimi zaman hüzünlü, kimi zaman sevinçli ama en çok da “meraklı” izler bırakması, Benim Adım Kuş Değil Ki'yi sıradanlıktan çıkararak aynı yerde dönmesinin önüne geçiriyor.
Kitabı önemli kılan bir diğer unsur ise Abdullah Harmancı’nın bir kuş bilimci gibi okura kuşların özelliklerini metnin içinde yedirerek anlatması. Bir kuşu, “kuş” olması dışında ismiyle cismiyle, huyuyla suyuyla önümüze getiren Harmancı, bu konu için de ayrı bir merak kıstasıyla buluşturuyor okuru. Envai çeşit kuşun yer aldığı kitapta, kuşların bilinmeyen dünyasına doğru ilerlerken Abdullah Harmancı bize burada rehberlik ederek isimlerini dahi bilmediğimiz kuş türlerini öğrenmemizi sağlıyor.
Benim Adım Kuş Değil Ki, Abdullah Harmancı’nın geçmişten devraldığı anlatıları şimdinin dünyasındaki çocuklara ve gençlere uyarlaması hem kitaptaki öykülere farklı bir anlam kazandırıyor hem de küçük dostlarımızın kitabın birden fazla amaca hizmet eden konularına sevgi, saygı, paylaşma, empati, iyilik gibi pencerelerden bakma fırsatı sunuyor. İyiye karşı olan inancı diri tutan öyküleriyle Benim Adım Kuş Değil Ki, şimdiye kadar el değmemiş bir mevzu üzerinde kalem oynatarak değerli bir işin üstesinden gelmeyi başarıyor.
Burak Soyer
soyerbrk@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder