23 Ocak 2024 Salı

Bir şiir tercümesinin uzun hikâyesi

Türkçe tercümesi bir Rus olan Madam Gülnar (Olga de Lebedev) tarafından yapılan ve son okumasıyla birlikte takdimi edebiyatımızın efendi babası Ahmet Mithat Efendi tarafından gerçekleştirilen İblis kitabını tanıtmak arzusundayım.

Lermontov, Türk okurların yakından tanıdığı biri isim. Zamanımızın (Bir) Kahramanı başlıklı romanı ondan fazla yayınevinin klasikler serisi içerisinde yayınlanıyor. Halbuki Lermontov, romanından ziyade Rus ve dünya edebiyatında şiirleriyle (Özgürlüğün Son Oğlu - Poemalar, YKY, 2014) tanınan, romantik akımın en önemli temsilcilerinden. Yazımıza konu edindiğimiz İblis romanı da haddizatında Lermontov tarafından manzûme olarak yazılmış. Ancak bu manzûmenin ilk Türkçe tercümesini yapan Madam Gülnar, metni roman tarzında aktarmayı seçmiş. İblis, Cennet’ten kovulan Şeytan’ın yeryüzündeki avare dolaşmaları esnasında Kafkas dağlarında karşısına çıkan bir Gürcü güzeline âşık olmasını ve onu elde edebilmek için insanların hayatına sabırla ve ısrarla nasıl müdahale ettiğini anlatıyor.

Tam da burada, Büyüyen Ay Yayınları’ndan çıkan metni bizim için önemli kılan hususa değinmemiz gerekiyor: Mütercime. Manzûmenin mütercimi Madam Gülnar; Türkçe dâhil 8-9 dil bilen, Fransız eşiyle birlikte Kazan’da yaşayan bir Rus olmasına rağmen, Türk kültürüne duyduğu muhabbet ve İstanbul’da edindiği seçkin dostları sayesinde Rusçadan Türkçeye ve Türkçeden Rusçaya tercümeler yapan ilginç bir kişilik. Madam Gülnar’ı her iki dile tercümeler yapmaya teşvik eden ise edebiyatımızın yazı makinası Ahmed Mithat Efendi.

Sultan II. Abdülhamid tarafından Stockholm’de düzenlenecek VIII. Milletlerarası Müsteşrikler Kongresi’ne Devlet-i Aliye’yi temsilen gönderilen Ahmed Mithat Efendi, Madam Gülnar ile trende tanışır ve hem Türkçeye hem de Türk kültürüne hâkim bu kadına hayranlık duyar. Kongre münasebetiyle başlayan yol arkadaşlığı tam dört hafta sürecek bir Avrupa seyahatine dönüşür. Ahmed Mithat Efendi, ilk kez çıktığı Avrupa yolunda kendisine mihmandarlık yapabilecek emin bir yol arkadaşı edinmenin rahatlığı içinde Avrupa sathında görmesi gereken en önemli yerleri ziyaret eder.

Madam Gülnar, bu seyahatten bir yıl sonra 13 Ekim 1890 tarihinde İstanbul’a gelir ve kendisini geniş bir hayran kitlesinin içinde bulur. Zira Ahmed Mithat Efendi, Avrupa dönüşünde intibalarını Avrupa’da Bir Cevelan (Dergâh Yay., 2015) başlığıyla yayımlamış ve Madam Gülnar’dan o kadar çok bahsetmiştir ki bazı araştırmacılar metni adeta bir “Gülnarnâme” olarak değerlendirmişlerdir. Ahmed Mithat Efendi, manevî kızı olarak gördüğü ve çok sevdiği Fatma Aliye Hanım’la (Ahmed Cevdet Paşa’nın kızı) tanıştırdığı Madam Gülnar’a “Tercüman-ı Hakikat” gazetesinin sayfalarını açar. Madam Gülnar, önce Rus şiirinin en büyük ismi Puşkin’den tercümeler yapar ve dünya edebiyatıyla Fransızca metinler üzerinden buluşan Türk okuru Rus edebiyatıyla tanıştırır. Bu sırada, Türkçeden de Rus diline tercümeler yapmayı ihmal etmez.

Ahmed Müthat Efendi’nin Hayal ve Hakikat, Beliyat-ı Mudhike ve Cellat kitaplarını Dergâh Yayınları için hazırlayan Semih Doğan, Madam Gülnar’ın önce 1891 yılının Mart ve Nisan aylarında Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayınladığı ve aynı yıl kitap olarak da basılan İblis tercümesini bugünkü okurların rahatlıkla anlayabileceği bir şekilde hazırlamış.

Kadir Yılmaz
twitter.com/_KadirYilmaz_84

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder