Rilke'nin daha önce "Dua Saatleri Kitabı"nı tanıtmış ve "Şarkı gibi, roman gibi şiirler" barındırdığını belirtmiştim. "Orpheus'a Soneler", çok kısa bir süre içinde yazılmış ve hepsi bir bütün oluşturan şiirlerden meydana geliyor. Okurken Rilke'nin iç dünyasında misafirlik ederken aynı zamanda onun mistik duygularını da tanımış oluyorsunuz.
Yüksel Özoğuz'un yine kitabı ve şairi eksiksiz anlattığı bir giriş yazısından sonra Rilke'nin mistik dünyası kapılarını sizlere açıyor. Sonrasında yine bir şarkı dinler gibi, coşkulu bir seslenişe sahip şiirler arasında yüzüyorsunuz.
"Biz sözcüklerle ya da işaret ederek parmağımızla
El koyarız dünyaya yavaşça,
Belki de en zayıf ve en tehlikeli yanıyla."
Zaman zaman ta o devirlerden modernleşmeye karşı da bir gizli öfkesi vardır Rilke'nin:
"Bak makineye:
Nasıl da gayretli, intikam alıyor,
Biçimsizleştiriyor bizi, zayıflatıyor.
Gücünü aslında bizden alıyor
O tutku nedir bilmeyen
Çalışsın ve hizmet etsin sadece."
Kitap hakkındaki en güzel ve genel yorumu da, çeviren Yüksel Özoğuz'a bırakayım:
"Rilke "Orpheus'a Soneler"i, kısa süre tanıdığı, çok genç yaşta ölen güzel bir dansçı genç kıza ithaf eder. Onu bir anlamda Orpheus'un genç yaşta ölen karısı Eurydike ile özdeşleştirir. Ölümün en çarpıcı biçimi hiç şüphesiz güzel ve genç bir kızın ölümüdür. Orpheus ise şarkıları ile herkesi büyüleyen, insanları olduğu kadar, canlı ve cansız doğayı da buyruğu altına alan efsanevi kişilikteki şarkıcıdır; burada ise şairdir, sanatçıdır, yaratıcıdır ve hatta Tanrı'dır."
Kimi zaman okuyucunun kendine seslenişler bulabileceği, kimi zaman bir türkü gibi mırıldanmak isteyeceği, kimi zaman da bir kenara yazıp şaşkınca bakabileceği dizeleri özenle sunuyor Rilke. Okuyunuz ve kendinizi dinlendiriniz.
Yağız Gönüler
twitter.com/YagizGonuler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder