"Müzik olmadan hayat bir hata olurdu."
- Friedrich Nietzsche
"Garibin derdinin dermanı yoktur
Hata benim günah benim suç benim."
- Neşet Ertaş
2008 yılında Şule Yayınları'ndan çıkan "Kunduz Dersleri" kitabını okuduktan sonra Atakan Yavuz ismini hafızama almıştım. Bu da benim tutkum. Etrafta şöhret peşinde koşmayan ve koşmamış, kendi hâlinde ve kendi seyrinde ilerleyen isimleri hep dikkatle takip ederim. "Benimse ellerim darmadağan tuğlalar taşımaktan" diye yazan bir şairi izlemek tadımı kaçırır benim. Tadımı kaçıran şeyleri severim. Gerçekçi, söyleyeceğini gösterişsiz ama merak ettiren bir şekilde söyleyen yazarları yahut şairleri bağrıma basarım. 12 Nisan 2013'te yaptığı bir paylaşımdan, Van Gogh'un gece resim yaparken hasır şapkasını mumlarla donattığı öğrenmiştim. "Sanatçı haleyi başına kendisi takmış; yanmaya razı" dedikten sonra da Atakan Yavuz'dan bir deneme kitabı beklemiştim. Kokuyu almak İzdiham Yayınları'na yakıştı, Hata Günlüğü şubat 2015'te okuyucuyla buluştu. Buluşabildi mi? Okuyucu "okuma"nın neresinde? Neyse.
Şule Gürbüz benim için büyük yazardır, sosyal medyaya bulaşmamış olması onu ikiye katlamıştır. Bekir Sıdkı Sezgin benim için büyük mûsıkîşinastır, etrafta görünmemesi onu beşe katlamıştır. Metin Eloğlu benim için büyük şairdir, hâlâ kitabının onlarca baskıya varmaması onu ona katlamıştır. Selim Sesler benim için büyük klarnetçidir, ölümü bir fa diyez kadar duyulmadığı için onu yüze katlamıştır. Benim için kendini ispatlamış sanatçılar, etraftan uzak durduklarınca büyürler. Bir okuyucu olarak görüşüm, düşünüşüm budur. Belli bir yaşa, tanınmışlığa ve hatta tesire ulaşmış şairlerin, yazarların hem sosyal medyayla hem konferanslarla sıkı fıkı olmaları beni daraltır, onlardan uzaklaşırım. Onlar da kendilerinden uzaklaşanları çok sonra fark ederler. Kitaba girerken niye bu kadar uzattığımı bilmiyorum, belki Atakan Yavuz'un da popüler olmasından endişe ettiğim içindir.
"Hata Günlüğü" hepi topu 93 sayfalık bir kitap. Şairin denemelerinden oluşuyor. Her deneme küçük başlıklara ayrılmış kimi zaman. Aramızdaki yaş farkı, gördüklerimiz arasında bir fark oluşturmamış Atakan Yavuz'la. Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi öğrencileriyle yaptığım söyleşide, onlara söylediğim şeyleri okuduğum çok yer oldu bu denemelerde.
"Sende bir tuhaflık bulacaklar. Sözlerinde değişik bir tını, bakışlarında uzak iklimlerin izi. "Dilinde tuzu engin denizlerin." Bir yabanlık bulacaklar sende. Artistlik yapıyorsun diyecekler. Artistlik yapma! Konuşmaya başlayacaksın. Edebiyat yapma diyecekler. Hikâye anlatma. İzahata geçince masal okuma diyecekler..."
Deniz, dağ, müzik, resim, şiir, yazı. Doğanın ve insanın meşgul olduğu tüm sanat dalları mevcut bu denemelerde. İçinde hep bizden bir üslup, bizden bir bakış açısı. İlginç olan tarafı, Atakan Yavuz'un keşfettiği meselelerin okuyucuda onunla aynı otobüste yolculuk yapıyor izlenimini uyandırması. Farklı olan tadı, yukarıdan değil, doğrudan konuşması.
"Ne zaman bir yerde fazlaca oturacak olsam ya da rehavetin o şefkatli kollarına kendimi bırakacak olsam sanki görünmez bir adam şu dizeyi fısıldar kulağıma: Atımı bir yerde durmamanın güzelliğine bağladım."
İçinde anılar ve dizeler barındıran paragraflar okuyucuyu etkiler. Her daim etkilemiştir. Atakan Yavuz bunu yaparken göze sokmuyor. Sakince, usulca yapıyor. "Bu dize benimdir, Twitter'da paylaşılmasın" der gibi. Nurettin Topçu, Kemal Özer, Yahya Kemal, İsmet Özel, Henri Michaux, Van Gogh, Andy Warhol, Hölderlin, Leonard Cohen, Andre Gide ve niceleri sızmış Atakan Yavuz'un denemelerine. Bazen kendi kendine konuşur gibi yazar birilerine:
"Balon balığının en lezzetli kısmının zehre en yakın kısmı olduğunu söylemişsiniz kitabınızda. Hayat da öyle değil mi? Ya kitaplar. İyi metinler de zehrini yanı başında taşımıyor mu? Zehri lezzetten ayıracak iradenin sağlam mı yoksa melankolik bir duruş mu istediğini bilmiyoruz ama şundan eminiz Bay Yazar: Zehre talip olmayan lezzete de talip olamaz."
En güzel denemeleri şairlere yakışıyor. Türkiye Yazarlar Birliği'nin 2014 yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri'nde şair Hüseyin Akın deneme ödülüne layık görüldü. Kendisinin birçok kitabı hakkında burada yazılarımız mevcut. 2015 yılında da Atakan Yavuz ödül alır mı, ödül almayı çok önemser mi bilemem. Lakin bu kitabıyla çok gönül alacaktır. Mühim olan da bu.
Yağız Gönüler
twitter.com/YagizGonuler