Bir intiharın ardından söylenmiş sözler bunlar. Tezer Özlü’nün 20 ve 30’lu yaşlarında yazdığı hikâyeler. Belki de bir intiharın okuyucuya bırakabileceği en değerli şeyler. Hepsinde ölüm var, ailesi tarafından “hasta” sıfatıyla doktorlara teslim edilmiş bir kadının ölümleri.
Eski Bahçe Eski Sevgi kitabı Tezer Özlü’nün dergilerde çıkan hikâyelerinden oluşuyor. İlk intiharından sonra olduğu için ölüm de yaşam da en çok bu kitabına yansımış Tezer Özlü’nün: yaşam, ölüm ve cinsellik. Hayatının sonuna kadar savaştığı üç şey. Bu yüzden bu kitap yazarın tüm kitapları arasında belki de en son okunması gereken kitabı. Onu olduğu gibi kabullenmek için, onun olduğu gibi olabilmek için.
"Ben büyüyordum ve o ölüyordu” diyor bir hikâyesinde ve aslında her cümlesinde kendini öldürüyor. Kendini, etrafındakileri, hayalindekileri. Çoğu zaman da yaşamaları için elinden geleni yapıyor. Çünkü intihara rağmen, elektro-şoklara rağmen yaşamayı çok seviyor Özlü. Sırf bu kadar sevdiği için katlanıyor tüm gereksiz ilaçlara.
Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk kitaplarında dile getirebildiği şeyleri söylüyor yazar. Ama bence iyi okunduğunda Eski Bahçe Eski Sevgi kitabı yazarın bilinçdışına giden bir rehber. Bu yüzden daha çok acıtan, daha çok sevdiren.
Onu daha çok sevmeniz dileğiyle…
"Yaşamı o kitapta olduğu gibi yoğun yaşayıp yaşamadığımı düşündüm. Aşkı, duyguları, özlemleri? Yoksa ben yaşanan tüm olayların bir gözlemcisi, dünyanın, duyguların, özlemlerin, ülkelerin, alışkanlıkların bir seyircisi miyim? Belki de gövdenin öldürücü acılarını gözlemci olarak taşımak daha kolay olurdu."
Ümran Kio
twitter.com/umrankio