15 Mart 2012 Perşembe

Zarif şiir severlere

Şiir yazarken her "şiir yazan"ın feyz aldığı yahut idol benimsediği şairler vardır. Mesela benim için Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Zarifoğlu, Sezai Karakoç, İsmet Özel ve İbrahim Tenekeci idol olmuştur. Şiirlerimin birçoğunda onların etkisi görülmektedir. Bundan da her zaman için mutluluk duymaktayım. Her yazar, idol benimsediği isimleri yaşatmakla da görevlidir aynı zamanda. Saydığım bu 5 büyük isimden özellikle Zarifoğlu, Özel ve Tenekeci'nin şiirlerinde aforizmaları, ürkütecek boyuttaki benzetmeleri görmek mümkün. Şiirlerinde soyutlaştırmalar dikkat çeker, akıllarda kalır ve "ilgili anlarda" mutlaka hatırlanır.

Özellikle Zarifoğlu'nun şiirleri bu konuda belki bir ilk temsil ediyor. Beyan Yayınları'ndan çıkan "Şiirler" kitabının ilk sayfalarında, onun hakkında yorumlar mevcut.

"Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, ondan sonrakiler onda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından."
İsmet Özel

"Zarifoğlu'nun şiiri başlangıçta benimkiyle Sezai Karakoç'unki arasında kendine yer arar. O ara bana daha da yakın olduğunu söyleyebilirim. Giderek kendini buldu.. Evet bir "Kabala" var Zarifoğlu'nun şiirinde. Ama cinlerle içli dışlı olmayan bir kabala, bir çeşit yazgı pokerine yönelmiş. Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorununu en iyi kavramış bu konuda örnekler gösterilebilecek sanatçılardan biri."
Cemal Süreya

"Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna "Avucunda kor tutmayı" eklemişti. "Hâl"ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, "şiirini" de yeni "hâl"ine uydurma savaşımında idi."
Prof.Dr.Hüseyin Hatemi

İşte bu yorumları okuduktan sonra artık sadece Cahit Zarifoğlu'nun şiirlerine dikkat kesilmek gerekiyor. Önceleri -ki bu konuda birçok yorum sabittir- anlaşılması biraz güç, sonraları ise parıldayan dizelere bırakılıyor zihin.

"Aklımdan çıkmıyorsun dedim / Başka türlüsünü yorgunum anlatmaya.."

"Suyu biz böyle geçeriz / Bizi afet sanırlar.."

"O sabah ezan sesi gelmedi camimizden / Korktum bütün insanlar, bütün insanlık adına.."

"Ne çok acı var.."

İplik gibi ince dizeler, inci gibi zarif şiirler okunmalı. Okundukça tekrar okunmalı..

Yağız Gönüler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder