Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) son peygamber olarak marifetin temsilcisi olmuş, her anlamıyla tam ve mükemmel bir kişilik, ahlak sergilemiştir. Onun hayatının her anı, müminler için bir ders niteliğindedir. Sadece dini anlamda değil, toplumsal anlamda da doğru yaşamak, sevilen ve saygı görülen biri olmak, isabetli kararlar vermek ve adımlar atmak isteyen herkesin yapacağı tek şey Peygamber Efendimiz’in hayatını okumak, sünnetlerini öğrenmek, hadislerini anlamaya çalışmak olmalıdır. Evlilik hayatı, iş hayatı, arkadaşlık, sıkıntılara göğüs germe gibi her olayda Peygamberimizin hayatında müthiş derecede örnekler bulunmaktadır.
Peygamber Efendimiz alemlere rahmet için gönderilmiştir. O nedenle rahmete nail olmanın yolu, O’nun yolunda bulunmak, O’nu örnek almak ve O’na muhabbet beslemektir. O’na muhabbeti zayıf olanın Allah’a da muhabbeti zayıf olur. O’nun yolunda sürçen, Allah’ın rızasına giden yolda da sürçmüş olur. O’nu örnek alamayan O’nun ahlakıyla ahlaklanamaz, dolayısıyla Allah’ın ahlakıyla da ahlaklanamaz. Yunus Emre “Muhammed cümleye dindir imandır” derken bir yönüyle de bu gerçeği kastetmiştir. Hakk’a giden yol, Rasulullah’ın izinden geçmektedir. Kişi Peygamberimiz’e yaklaşabildiği ölçüde Allah’a yaklaşmış olur.
Arifler “Salavat, mürşidi olmayanın mürşidi olur” demişlerdir. Peygamber Efendimiz de kendisine çokça salat ü selam getirenin ne büyük mertebelere erişeceğini, ne sevaplar kazanacağını hadislerinde sıkça dile getirmiştir. Salavat, Peygamber Efendimiz’e olan muhabbeti de artırır. Muhabbeti artırmanın bir yolu da Peygamber Efendimizin hayatını okumak, hayatının izini sürmekten geçer. O nedenle kişi siyer okumalı, siyer okumayı kendisine vazife olarak bellemelidir.
Müminler Allah’ın rızasını kazanmanın Peygamber Efendimiz’den geçtiğini bildiğinden dolayı Peygamberimizle alakalı nice eserler kaleme almışlardır. Kaleme alınan eser türlerinden biri de siyer olmuştur. İslam tarihine baktığımızda sayılamayacak kadar çok siyer yazıldığını görürüz. Ne kadar şükretsek azdır!
İşte bu siyerlerden biri de Ahmed Cevdet Paşa’nın kaleme aldığı Peygamber Efendimiz adlı eseridir. Ketebe Yayınları’ndan çıkan eser, barındırdığı sade dili ve latif yönüyle okuyanların Peygamber aşkını bereketlendirecek türden nadide bir eser.
Son dönem Osmanlısında yetişen Ahmed Cevdet Paşa çok yönlü kişiliğiyle dikkat çekmiş, hem başarılı bir devlet adamı hem de servet niteliğinde eserler kaleme almıştır. İslam hukukunu Mecelle isimli eseriyle çok detaylı bir kitap haline getirmiş, çeşitli kanunların büyük çoğunluğu onun elinden sadır olmuştur. On iki ciltlik Tarih-i Cevdet adlı eserinde Osmanlı tarihini detaylıca, boşluksuz ve eksiksiz biçimde ele almıştır. Devletin resmi tarihçisi olarak görev almış, nadide eserler üretmiştir. Türk dilinin Türkçe yazılmış ilk dil bilgisi kitabı kabul edilen Kavâ’id-i Osmaniyye’nin yazarı da yine kendisidir. Kısas-ı Enbiya en ünlü eseridir, tüm peygamberlerin hayatını sade bir dille yazmıştır.
İşte bahsettiğimiz siyer kitabı bu denli büyük bir kişiliğin kaleminden çıkmadır. Yine son derece sade bir dille yazılmış, böylece okuyucunun dikkati Peygamber Efendimiz’in hayatından bir an bile kopmamaktadır. Tarih, mekan ve isim konusunda son derece titiz davranılmış, İslam’ın ortaya çıkışı ve yayılışı öğretici bir vaziyette yazıya dökülmüştür.
Peygamber Efendimiz kitabı, Peygamber aşığı olmaya talip her Müslüman için fırsat niteliğinde bir ihsan.
Yasin Taçar
twitter.com/muharrirbey_