Hakan Emin Öztürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hakan Emin Öztürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Nisan 2024 Pazar

Dünyadan Ramazan manzaraları

Bir Ramazan ayını daha arkamızda bıraktık. Cenab-ı Hak bizleri daha nice Ramazanlara eriştirsin ve Ramazan’ın hakkını veren müminler zümresine bizleri ilhak etsin.

Esasında insan oruç ile nefsine hükmetmeyi öğrenir ve bu sayede manevi bir ilerleme yaşar. Bayram, yaşanılan manevi ilerlemenin bayramıdır. Allah cümlemizi o bayramlara eriştirsin, hal ile de bildirsin.

İbadetlerin insanı en çok heyecanlandıran yanlarından biri dünyanın bütün Müslümanlarının aynı zamanda aynı ameli işlemesi, aynı duyguyu taşımasıdır. Nasıl ki milyonlarca Müslüman aynı vakitte namaz kılıyorsa, Ramazan ayında da milyonlarca Müslüman aynı duygularla aynı şekilde oruç tutar ve müşriklere kendisini ve bulunduğu tavrı gösterir.

Ramadan Mubarak, Hakan Emin Öztürk’ün bizi tam otuz ülkeye misafir ettiği ve o ülke Müslümanlarının Ramazan tecrübesine şahit tuttuğu mükemmel çalışması. Dünyanın farklı coğrafyalarından, farklı ırklarından Müslümanların, Ramazan ayını nasıl geçirdiğini bizlerle paylaştığı bu eseri; her Müslümanın muhakkak okuması, kitaplığında bulundurması gerektiği aşikâr.

Örneğin, Ramazan ayı gelince İsveç de hemen gündeme gelir. İsveç’te günün büyük çoğunluğunun oruçlu geçirilmesi her Müslümanın merakını celbeder. Eserden İsveç’te bir Ramazan’ın nasıl geçtiğini ana hatlarıyla okuyabiliyoruz. Mektubun sahibi en uzun yirmi saat oruç tuttuklarını söylüyor. Ve buradan kendilerine gösterilmiş hikmeti bize de yansıtıyor. İsveç ekonomik olarak refah bir ülke. Konutlar gayet gösterişli, halkın maddi sıkıntısı yok, herkes rahat içinde. Yoğun yaşanmış oruç tecrübesi onları maddi refahtan bir an sıyırıyor, kendilerini bütün o imkanlardan kendi istekleriyle geri çekiyorlar. Müslüman nüfusun azınlık olmasının dezavantajları var tabi. Örneğin ezanların dışarıya açık bir şekilde okunması yasak. Cami veya ev içlerinde okuyorlar. Ama yirmi saate yakın oruç tutmaları, geceleri uyanık geçirmeleri ve kendilerini ibadete adamalarına vesile oluyor. Farklı ülkelerden Müslümanların yaşaması ise iftar sofralarının hem insan olarak hem de yemek olarak zengin geçmesini sağlıyor.

Bir de tabi Doğu Türkistan var. Çin zulmü altında hayatlarını sürdürmek zorunda kalan Doğu Türkistanlı Müslümanlar… Doğu Türkistan’ın şehir ve köyleri Çin yönetimi tarafından açık cezaevine çevrildi ve onlar Ramazan’ı bu cezaevlerinde tüm güzellikleriyle ve incelikleriyle yaşıyorlar. 55 yaşındaki Abdulahad bizi Doğu Türkistan’a götürüyor ve Ramazan’ı zulmün gölgesinde bizlere gösteriyor. Doğu Türkistan’da Ramazan ibadetleri yasak. Ramazan geldiği için Müslümanların sevinmesi dahi yasak, onlar sevinçlerini kimseye sezdirmeden içlerinde yaşıyorlar. Sevgiyi belli etmek Çin yönetimine göre suç. Namaz kılmak ve oruç tutmak da yasak. İbadetler gizli bir şekilde eda ediliyor. Abdulahad’ın şahitliğine göre insanlar geceleri ikişerli üçerli gruplar halinde gizlice teravih namazı kılıyorlar. Zaten Çin yönetimi camileri tek tek yıkıyor. Özellikle 2014 yılından itibaren insanların evlerinde namaz kılması dahi yasak. Tıpkı oruç gibi namazı da gizlice eda ediyorlar. Çin yönetimi erkekleri hapse atıyor ve onların yerine her eve Çinli erkekler yolluyor. Bu erkekler kadınları onlara hizmet etmeye ve domuz eti yemeye zorluyor, edepsiz tutumlarla onları taciz ediyor. Evlerde dini kitap, seccade bulundurmaları yasaklanıyor, çocuklarına dini isim vermeleri yasaklanıyor, anne babaları kampa götürülen çocuklar henüz üç dört yaşlarındayken Çinli ailelere veriliyor ve ona göre yetiştiriliyor, büyütülüyor. Onlar tüm bu zorbalığın gölgesi altında yine de dinlerinden vazgeçmiyor, Ramazan ayını ellerinden geldiğince yaşamaya çalışıyor.

Ramadan Mubarak bir ders kitabı mahiyetinde. Bizi her hal ve ahvalden Müslümanla tanıştırıyor. Doğu Türkistanlı Müslümanların hayatı yüreğimizi yakarken, İsveç gibi ülkelerde yaşayan Müslümanların hayatı yüreğimize su serpiyor. Payımıza düşen ise ibret oluyor. Kendi eksikliğimizi görüyoruz, dünyanın farklı coğrafyalarından Müslümanlar bize İslam’ın nasıl layıkıyla yaşanacağını gösteriyor. Kendimizi silkelememiz için başvuracağımız bir kitap: Ramadan Mubarak.

Yasin Taçar
twitter.com/muharrirbey_