Büyükannelerimiz ve büyükbabalarımıza çocukluklarından ne hatırladıklarını sorduğumuzda; değişmeyen bir tablo olarak kış akşamlarında, gaz lambası altında, sobanın etrafında toplanmış aile bireylerinin bir yandan çay içip kestane ya da közlenmiş patates yediğini diğer yandan da evin büyüğü tarafından anlatılan hikayeleri dinlediğini ve bu hikayelerin yıllar geçse bile akıllarından silinmediğini anlattıklarını görürüz. Özellikle din ve ahlak eğitiminde hikayelerin, kıssaların, menkıbelerin, muhatabın mesajı anlaması ve bu mesajın onun zihnindeki kalıcılığı açısından ne denli mühim olduğunu hepimiz biliriz.
Kur’an’ın eğitim metodunda da kıssaların önemli bir yeri vardır. Kur’an metninin yaklaşık üçte biri kıssalardan oluşur. Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. Musa ve diğer pek çok peygamberin hayatından kesitler Kur’an’da yer alır. Bu kıssalar içerisinde öyle bir tanesi var ki; Allah (c.c) o kıssayı “Ahsenü’l-Kasas” yani kıssaların en güzeli olarak adlandırmıştır. Bir surenin başından sonuna kadar süren, diğer Kur’an kıssalarından farklı olarak kronolojik sıranın gözetildiği ve Kur’an’da sadece bir yerde geçen bu kıssa Hz. Yusuf kıssasıdır. “En Güzel Kıssa” Rabbimizin isimlendirmesinden mülhem olarak Hz. Yusuf’u bizlere Yusuf suresi çerçevesinde anlatan bir eserdir.
En Güzel Kıssa, Kur’an ayetleri çerçevesinde yazılmıştır ama bir tefsir kitabı değildir; Hz. Yusuf’un hayatını anlatır ama bir tarih kitabı değildir. Yazar zaman zaman kıssada geçen karakterleri analiz eder ama bir psikoloji kitabı ya da hayali kişi ve olayların anlatıldığı bir hikaye de değildir. En Güzel Kıssa; her okuyanın kendine birçok hisse çıkaracağı, hayatın içinden, hayata ışık tutacak; her bir Müslümanın hayatının farklı dönemeçlerinde yeniden düşünmesi gereken ilkeleri içselleştirmesi için başvuracağı, tekrar tekrar okunası bir başucu kitabı mesabesindedir.
Emekli Üsküdar Başvaizi Fatma Bayram, otuz yıllık görev hayatında ve sonrasında adım adım Kur’an kıssalarının izini sürmüş ve Müslüman’ın şahsiyetinin oluşmasında kıssaların ne denli önem taşıdığını her vesileyle ifade etmiştir. “Kur’an, muhatabının şahsiyetini verdiği peygamber örnekleriyle inşa eder.” diyen Fatma Bayram, hem kendi hayatında kıssaların yol göstericiliğine başvurmuş, hem de içinde bir nehir gibi çağladığını ifade ettiği “paylaşmak” güdüsüyle yaşamının her döneminde farklı mecralarda onu dinleyen muhataplarının gönüllerine bir vesile ile dokunmuştur. En Güzel Kıssa da Fatma Bayram’ın bu alanda yıllardır edindiği ilmî ve tecrübî birikimin satırlara dökülmüş halidir.
Kitabı okurken Yusuf suresinin her bir ayetini derinlemesine düşünüyor, hem Hz. Yusuf’un hayatında Rabbimizin hikmet tecellilerini görüyor hem de yazarın açıklamaları vesilesiyle kıssanın günümüze yansımalarını arayarak, verilen mesajların her birimizin hayatında nereye tekabül ettiğini keşfetmeye çalışıyoruz. En Güzel Kıssa’yı okurken kendi içimizdeki Yusuf’la bir yolculuğa çıkıyoruz. Kendimizi zaman zaman Hz. Yusuf’un, Hz. Yakub’un, Yusuf’un kardeşlerinin, azizin ve azizin karısının, Mısırlı kadınların ya da zindandaki arkadaşların yerine koyuyoruz. Bazen kendi kuyularımızda yalnızlığımızı, bazen zindanda çaresizliğimizi, bazen de hazinelerin mesulü olarak Mısır sarayında sorumluluklarımızı düşünürken buluyoruz kendimizi. İnsanın hayatı boyunca karşılaşabileceği ve etkisinden kurtulmak için ömür boyu mücadele edeceği olaylar sanki Hz. Yusuf’un hayatında bir araya gelmiş ve biz de kıssayı okurken, pek çok açıdan kendi hikayemizi okur gibi hissediyoruz. Hz. Yusuf’un ilkeli duruşuna, sağlam karakterine, psikolojik gücüne, hayat enerjisine, her durumda ümitvâr oluşuna ve Rabbine duyduğu koşulsuz ve tam güvenine hayran oluyoruz.
En Güzel Kıssa, Fatma Bayram’ın 2008’den bu yana farklı mecralarda yaptığı Yusuf kıssası sohbetlerinin derlenip metinleştirilmesi neticesinde iki kapak arasına alınmıştır. Konuşma dilinin yazı diline aktarılması çok riskli ve zor bir süreçtir fakat kitabın editörü Yasemin Muş’un titiz çalışması bu sıkıntıyı ortadan kaldırmış olmalı ki, kitabı okurken karşımızda Fatma hoca konuşur gibi hissediyoruz fakat metinde bu üslup sakil durmuyor. En Güzel Kıssa, samimi, öğretici, yazarın deyişiyle “bir miktar retorik ve didaktik” aynı zamanda her seviyeden okurun istifade edeceği bir dile sahip, katman katman zengin içeriğiyle her evin kütüphanesinde yer alması gereken bir eserdir. Son olarak En Güzel Kıssa için, özellikle gençlerin elinin altında bulunduğunda onların bakış açılarını değiştirip, ufkunu genişletecek, içimizdeki Yusuf’lara kuyudan saraya yükselme yolculuğunda rehber olacak ve her birimizin kendi kıssamızın ardına düşmemizi sağlayacak bir kitaptır diyebiliriz.
Esra Çetiner