İyilik Yap Denize At! etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İyilik Yap Denize At! etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Şubat 2025 Perşembe

Dünyanın binbir hâli: İyilik Yap Denize At

Ayşegül Dede’nin yeni çocuk kitabı İyilik Yap Denize At, Mercankaya kasabasından Selim’in, bir atasözünün peşinde, birçok farklı durağa uğrayarak geliştirdiği hikâyesine odaklanır. Eda Ertekin Toksöz’ün çizimleriyle giderek daha da renkli bir hâl alan kitap, iyilik yapmanın, insanlarla ortak değerleri paylaşmanın önemine vurgu yapar.

İyilik Yap Denize At, Mercankaya kasabasında yaşayan insanların hikâyesini kimi zaman mutluluk dolu, kimi zamansa okuru düşündürten birtakım değerler üzerinden işliyor. Hikâyenin merkezinde yer alan Selim, “küçük bi balıkçı kasabası”nda yaşar; muzip, heyecanlı, huysuz ve çokça meraklı tavırlarıyla dikkat çeker. Madrabaz Ali, Bilal Kaptan, Kemal Öğretmen ve Naz gibi kahramanlarla giderek şekillenen ve her an Selim’e hayata dair yeni bir öğreti sunan kitap, bugünün okuruna da çok anlamlı mesajlar vermekten geri durmaz.

Kitap, “güneşin ilk ışıkları”nın küçük sahil kasabası Mercankaya’ya vurmasıyla perdelerini açar. Ağır okul çantasıyla sahile doğru inmekte olan Selim, bir yandan ufku, martıları, balıkçı teknelerini seyrederken diğer yandan zihninde türlü düşünce uçuşur. Uzun süre martılarla boğuşan Selim, üzerine buluşan pisliklerden kurtulmak için ta “dedesinin dedesi” zamanından kalma bir çeşmeye uğrar ve temizlenmeye başlar. Bu sırada gözüne çarpan bir yazı, Selim’in zihnini ve sonraki davranışlarını uzun süre meşgul edecektir: “İyilik yap denize at…

Selim, bir yandan bu sözün hikmetini sorgularken diğer yandan onu parçalara ayırıp daha iyi anlamaya çalışır. İyilik yapıp neden onu denize atacaktır? İyilik, denize nasıl atılır? İyilik, elle tutulur, gözle görülür bir şey midir? Onu neden özellikle denize atmak gerekir? Bu gibi türlü sorular zamanla Selim’in zihnini meşgul ederken ona türlü türlü şeyler düşündürmekten de geri durmaz.

Aklının bir köşesinde çeşme üzerinde okuduğu sözün anlamı üzerine düşünen Selim, diğer yandan Madrabaz Hasan Amca’ya bu sözün hikmetini sorar. Selim’in aklını meşgul eden bu söz karşısında kahkaha atmaktan geri duramayan Madrabaz, ona atasözlerine ve anlamlarına dair bir konuşma yapar ve sözün gerçek anlamını yorumlar. Böylelikle Selim, insanlar gibi sözlerin de türlü anlamlara gelebileceğini öğrenir.

Artık yoluna yeni bir söz ve onun anlamıyla devam eden Selim, bir süre sonra kendisini türlü oyunun içerisinde bulur. Bir yandan martılar, diğer yandan kediler onun gününü olduğu gibi ele geçirmek üzere sanki yarış hâlindedir. Öyle ki okula vardığında dahi onlardan kurtulamaz. Sonunda tüm bu canlılar bir süre sonra Selim’in dostları olarak belirmeye, Selim onlarla farklı şekillerde diyalog kurmaya başlar.

Okul, Selim için dünyaya bambaşka bir açıdan bakmasını sağlayan bir yuva gibidir. Özellikle de Kemal Öğretmen ve kızı Naz, ona birçok konuda yardımcı olur. Selim, Kemal Öğretmen’in doğuştan işitme engelli kızı Naz’ı tanıyıp onun dünyasına adım atmaya başladıkça hikâye bambaşka şekillerde gelişmeye başlar. Böylelikle onun için öğrenilmesi gereken yeni yeni şeyler ortaya çıkar.

Selim’in bir atasözünün peşinde onun anlamını kavramaya çalışmasıyla başlayan İyilik Yap Denize At, çevresine giderek daha da duyarlı bir şekilde yaklaşmaya çalışan bir çocuğun hikâyesi üzerinden gelişir. Selim’in, Kemal Öğretmen’in, Naz’ın, Madrabaz Hasan Amca’nın, kedilerin, martıların hikâyesi bu kitapta vücut bulur.

Büşra Tan
busratannn@hotmail.com