İbrahim Tüzer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İbrahim Tüzer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eylül 2013 Perşembe

Şairler kadar cesur olmayanlara

"Şiire yorgun olarak başladım. Şiir şiirimdi. Yorgun olarak başladığım şey şiirimdi... Göz önüne gelmeliydim. Şiirim dediğim şey diğer insanların da şiir dedikleri şey olmalıydı. Aranabilecek başarı buradaydı."
- İsmet Özel, Küfrün İhsanı Olmaz, 8 Haziran 2013

İbrahim Tüzer, 2003 yılında başlamış olduğu "İsmet Özel’in Şiirleri Üzerine Bir İnceleme" adlı doktora tezini 2007 yılında bitirdi. Bu tezi, 2008 yılının başlarında Dergâh Yayınları tarafından kitaplaştırıldı. Açılışta bizi İsmet Özel'in bir takrizi karşılıyor. Ardındansa, şairin şiirle damıtılmış hayatında derinlemesine bir yolculuğa çıkıyoruz.

Dört bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde İsmet Özel'in hayatı, edebi görüşleri ve yayın faaliyetleri inceleniyor. Aile çevresi, doğumu, bilgilenme süreci, tavırları, kaygıları ve yolculukları bu bölümde dikkatle okunması gerekiyor şairin daha iyi anlaşılabilmesi için. Çünkü sonrasında poetik yolculuk başlıyor, şairliği ve sanatı irdeleniyor. Bölümün sonunda elbette Halkın Dostları dergisi de kendine yer buluyor, oldukça önemli.

"Ölüler beni serinliğe yakıştırmaz
çünkü hiç kimse çıkmak istemez bu mevsimden dışarı
çünkü bitkinliklerini günden saklar ekinler
ekinler çocukların en rahat uykuları."

- Yorgun (1962)

İkinci bölümde şiir kerim denilerek şiir - hayat birlikteliği ve İsmet Özel şiirinin safhaları, bazı şiirlerin eşliğinde inceleniyor. 1954'ten 2006'ya kadar "Geceleyin Bir Koşu", "Evet, İsyan", "Cinayetler Kitabı", "Cellâdıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar", "Bir Yusuf Masalı", "Of Not Being A Jew" izahlarıyla adeta okuyucu şiire, sanata doyuyor. Bir yandan da şairin nasıl bir mesai harcadığını önce gözleriyle görüyor, sonra da gönlüyle inanıyor.

"Yüzüme bak
ve yüzümü hırpala
yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak
sen
her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat
yaban, diri memelerinden ısırmak
dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için
çok oldu tepelere vurdum kendimi
bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde
tıraşı uzamış adamlardan
huylarını öğrendim senin."

- Sevgilim Hayat (1968)

Üçüncü bölümde artık teknikle buluşuyor okuyucu. İsmet Özel şiirlerinin tema, içerik ve yapı bakımından incelenmeleri bu bölümde yer alıyor. Çocukluk, cinsellik, ölüm, şahsi olandan toplumsal olana yöneliş, yalnızlık, arayış ve devam eden devrimci duyarlılıkla birlikte insanın yabancılaşması, şehrin eleştirilmesi deşifre ediliyor İbrahim Tüzer tarafından. Sonrasında yapı bakımından tahlillere geçiliyor ve nazım birimi ve nazım şekilleri elden geçiriliyor. Burası işçiliğin en ağır noktası. Muazzam bir işçilik var bu işin içinde. İş öyle bir iş ki, şairi şiir gibi anlatıyor. Güzel bir iş, son derece içten ve ciddi.

"Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı
öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım
bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında
çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların
inanmazdım dosyalara sığacağına

gittikçe ışıldardım dükkanlar kararırken
hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı."

- Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak (1972)

Son bölümde İsmet Özel'in şiirlerindeki dil ve üslûp gayet titiz bir biçimde ve derinlemesine aktarılıyor diris bir akıcılıkla. Bu bölümün üzerine, şiire mesai harcayan herkes özel vakit ayırmalı ve çalışmalı. Köşe bucak şiir, enine boyuna dize. Şair, şiir ve sanat perdeyi öyle bir kapatıyor ki, eliniz kağıda kaleme sarılmak istiyor ama buna cesaret edemiyor aklınız. Vicdanınız ise susuyor, bu büyük şairin karşısında. Ceketinizi ilikliyorsunuz etkisinden çıkana kadar.

İbrahim Tüzer yüzlerce kaynak tarayarak hazırladığı bu eşsiz kitabında, "Şair, sosyalist çevreden kopup Müslüman dünya görüşüne bağlandıktan sonra da varlıkla ilgili problemini halleden bir ben'in sahibi olarak söz konusu 'sahicilik' için 'antikonformist' tavrını devam ettirir. Gerek bireysel gerekse toplumsal kaynaklı olarak devam eden bu tavır, şairin tüm şiir evreninde bir tür şiir yazma dürtüsü olarak belirmektedir. Nitekim bu durum, bugün de içinde bulunduğumuz zaman diliminde şiir yazmaya devam eden şaire kaynaklık etmektir." der. Bu cümleler aslında kitabın yol kılavuzu. Daha önce İsmet Özel okumamış bir kimse için de harita belki de.

"Varsın bende biriksin
durgun suyun sayhası
yumuşatmayı bilen ateş
öğüt sahibi toprak
nasıl olsa geri verecek

benim kılıcımı."
- Cellâdıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar (1984)

Şiir cesarettir, peki şairler cesur mudur? Kaç şair hayatını şiire damıtmıştır? Okuyalım ve cesaret kazanalım.

*Bu kitap önerimi miladi takvime göre yazdığım tarih 19 Eylül. Bundan tam 69 yıl önce İsmet Özel dünyaya gelmişti. Kendisine tüm gönlümle Allah'tan uzun, sağlıklı ve hayırlı bir ömür diliyorum. 

Yağız Gönüler
twitter.com/YagizGonuler