Ömer Rıza Doğrul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ömer Rıza Doğrul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Şubat 2025 Perşembe

Filistin meselesinin kökleri

Filistin işgalden ve soykırımdan kurtulana ve özgürleşene dek her zaman gündemimizde en ön sırada yer tutmaya devam edecek. Bir Müslüman esaret altındaysa tüm Müslümanlar esaret altındadır. Bir Müslümana kaldırılmış tokat bütün Müslümanlara kaldırılmıştır.

Ve savaş çok cepheli bir savaştır. Bazıları cephede savaşır, cephede olmayan işgali dillendirir, boykot eder, her zaman gündemde tutmaya çalışır. Yazarlar, edipler ise işgali kitaplaştırarak dünya tarihinde unutulmamasını, yer tutmasını sağlarlar. Kitap kalıcılığı ile bir zulmü ileriki nesillere taşır ve böylece Müslümanlar her zaman diri kalır, unutmayarak yarınını hazırlar, geleceğin taşlarını tecrübelerle örer.

Ömer Rıza Doğrul’un Filistin Meselesi adlı kitabı 1947 Arap-İsrail savaşının cereyan ettiği dönemlerde yazılmış olması itibarıyla ayrı bir önem taşımakta. Doğrudan devrin izlerinden, gözlemlerinden beslenmiş olması bugünden bakıp da dünü anlamaya yönelik bir izlek. “Ufak büyük ciddi her meselenin, sükûnetle incelenip temelinden bilinip kavranarak, gerekli tedbirlerin yıllar öncesinden ve fazlasıyla alınmadıkça, çaresinin bulunmayacağına kesin olarak eminim.” Ömer Rıza Doğrul’un kitabın önsözünde belirttiği bu düşüncesi bizim söylemeye çalıştıklarımızın özeti mahiyetinde ve kitabın neden önemli olduğunun da birinci ağızdan aktarımı.

Büyük mücahid Şeyh Şamil’in torunu merhum Said Şamil Bey’in 1960’lı yıllarda Medine’de dile getirdiği şu sözleri de meseleyi derinden kavramanın önemini ortaya sermektedir: “Yahudi bir beladır. Onunla harbe girerseniz, arkasındaki büyük devletlerle savaşırsınız. Haydi üç beş günde savaş bitti diyelim. Fakat sulh müzakereleri üç sene, beş sene bitmez. Yetmiş bin tane yalan söyler. Her gün yeni bir şart koşar. Uzata uzata karşısındakini o hale getirir ki, ‘Allah belasını versin, ne olacaksa olsun da şu işten kurtulalım!’ dedirtir. Müzakerelerin başında topunu birden reddettiğiniz şartları kabul etmek zorunda kalırsınız. Müzakereden çekilemezsiniz ama devam da edemezsiniz. Öyle bir beladır. ‘Amerika’ya da ne oluyor? Neden bu kadar İsrail’e destek çıkıyor?’ diyorsunuz. Bunda şaşacak bir şey yoktur. Daha önce de söyledim. Amerika Birleşik Devletleri, İsrail’in bir vilayetidir! Geçen asrın baş belası İngiltere, onun emrinde idi; bu asırda da Amerika’yı kendilerine hizmetçi yaptılar.

Ömer Rıza Doğrul’un da “Siyonistlik baştanbaşa tecavüzdür” cümlesini hemen sonuna ilave edelim. Bugün yaşadığımız, tanık olduğumuz gelişmeler bu meselenin yeni olmadığını, eskiye dayandığını ve bir devamlılık sonucu gerçekleştiğini zaten göstermişti. Mesele bu devamlılığın nasıl ilerlediği, olayların başlangıç noktasına giderek bugünlere nasıl gelindiği meselesidir.

Toplam 57 yazıdan oluşan eser Filistin meselesinin nasıl başladığını, neler yaşandığını ayrıntılarıyla ve okuru boğacak ayrıntılara girmeyerek sunuyor. Modern dünyanın Müslümanlara biçtiği akıbeti aşikâr ediyor ve okuru adeta tokatlıyor.

Filistin hepimizin meselesidir. Mescid-i Aksa esir tutulduğu müddetçe hiçbir Müslüman özgür değildir. Dolayısıyla bu konuya dair yazılmış her kitap başucu mahiyeti taşır. Okumak, okutmak, yaymak ve önermek de vazifedir.

Yasin Taçar
x.com/yasindediler