Ölümsüzlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ölümsüzlük etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Eylül 2012 Pazar

Zamanın ötesinde yaşayanlara

Daha baştan uyaralım: Bu zamana kadar bir tane bile Milan Kundera kitabı okumadıysanız, onun eserlerinin sadece yazının roman sanatına ait olmadığını, Kundera’nın son yüzyılın en önemli fikir insanlarından biri olduğunu ve kitaplarının da fikirlerinin üzerine şekillendiğini bilmelisiniz.

Onuncu Kundera kitabımı okurken fark ettim ki, kitap okurken en çok bana not aldıran ve / veya yeni fikirlerle hemen, oracıkta kısaca bir öykü yazmamı sağlayan yazar Kundera’dan başkası değildir. “Ölümsüzlük”te şu cümleyi okuduktan sonra, kim not alma ihtiyacı hissetmez ki?:

“...Ama insanın, hele hele bir roman kahramanının tanımı onun biricik ve taklit edilemez bir varlık olması değil mi?”

Ölümsüzlük” yedi bölümden oluşan bir fikir romanıdır. (7 sayısı Kundera sanatının en önemli sayısıdır) Birbirinden farklı hikâyeler kapsamında birbirinden kopukmuş gibi görünen hayatları bir havuz başında (ne kadar absürd bir yer öyle değil mi?) birleştirebilen uçuk bir kalemden çıkmış enfes bir romandır Ölümsüzlük.

Roman boyunca kendi çağlarının en meşhur yazarları olmayı başarmış Hemingway ve Goethe’nin konuşmalarına da şahit olacağız, Avrupa’nın yenilenen yüzü ve ruhlarını değiştiren insanların mutsuzluk girdabında yuvarlanırken, etraflarına ne gibi zararlar verdiklerini de...

Yayınevi tanıtım bülteninde Kundera’yı klasik müzik orkestrası şefine benzetmiş. Doğrudur. Klasik müzik ve dolayısıyla senfoniler Kundera’nın eserlerinde mühim derecede yer tutarlar. Kundera’nın roman kahramanları ya bir hatıra yüzünden, ya bir senfoni yüzünden ya da başka bir yazar yüzünden efsaneleşirler.

İnsanların ölüme yakınlaştıkça aslında ölümsüzlüğe yaklaştıklarını anlatan bu romanı okurken, hem kahkahalarınıza hakim olamayacaksınız hem de yüzyılın yaşayan en büyük yazarına bir kez daha hayran olacaksınız. Kitabın ana fikrinin 75. sayfada gizli olduğu kanısındayım. 85. sayfada da Kundera şöyle bir tokat patlatıyor suratımıza:

"İnsan ölümsüzlüğe bel bağlar, ölümü hesaba katmayı da unutur."

Tuna Bahar
twitter.com/tuna_bahar