21 Ocak 2024 Pazar

Padişahların ölümü, tahta çıkışları ve cenaze törenleri

Osmanlı tarihi üzerine çalışmalarıyla tanınan Fransa’nın önde gelen Osmanlı tarihçileri Nicolas Vatin ve Gilles Veinstein’in kaleme aldığı 2003 yılında Fransa’nın meşhur yayınevi Fayard tarafından Le Sérail ébranlé adıyla yayımlanan eser yirmi yıl sonra nihayet Türk okurlarıyla buluştu.

Kitapta Osmanlı sultanlarının ölümleri, tahta çıkışları ve hal’ edilmelerine dair gelenek ve uygulamalar özellikle devrin kronikleri tetkik edilerek titizlikle inceleniyor. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin vefatından, reformlar çağını başlatan II. Mahmud’un 1808’de tahta çıkışına kadarki yaklaşık beş asır boyunca hüküm süren 32 padişahın vefatları, tahttan indirilmeleri ve cüluslarını eserde ele alıyor.

Aslında Osmanlı sultanlarının ölümleri, cenaze ve cülus merasimleri bugünkü Türkçe okurların ilk defa karşılaştıkları konular değil. Bu hususta akla gelen ilk akademik araştırma Zeynep Tarım Ertuğ’un doktora tezidir. Ertuğ’un bu çalışması, XVI. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nde Cülus ve Cenaze Törenleri (1999) adıyla Kültür Bakanlığı tarafından kitap olarak da yayımlanmıştı. Ayrıca Ali Akyıldız’ın Kral Öldü Yaşasın Kral: Osmanlı’da Cülus, Veraset ve Meşruiyet (Timaş, 2021) isimli eseri ise özellikle arşiv belgelerinden hareketle hazırlanan ve yakın zamanda neşredilen konu ile ilgili önemli kitaplardan olduğu hatırlanacaktır.

Bununla birlikte, Fransız Türkologlar tarafından kaleme alınan Sarsılan Saray her şeyden önce dışarıdan bir gözle padişahların ölüm ve tahta çıkış merasimlerine yoğunlaşması bakımından farklı bir konumda durmaktadır. Osmanlı kronikleri üzerinden yapılan bu ayrıntılı çalışma, bir kez daha bu kaynakların tarihçilere ne kadar önemli bilgiler sunabileceğini ortaya koymaktadır.

Osmanlı tarihinde bir hükümdardan diğer hükümdara geçişin çeşitli aşamalarını teşkil eden hükümdarın ölümü, şehzadenin tahta çıkışı ya da tahttan indirilişi, siyasi ve ailevi kriz, cülus, biat ve cenaze merasimleri her zaman önemli hadiseler olmuştur. Osmanlı kronikleri, seyahatnameler ve arşiv belgeleri saltanat değişimlerinin ortaya çıkardığı krizleri tasvir eden bilgilerle doludur.

Nicolas Vatin ve Gilles Veinstein hadiseleri kronolojik olarak ele almaktansa kendi içerisinde tutarlı bölümlere ayrılarak daha çok kronik ve seyahatnamelerden hareketle olayları incelemektedir. Kitapta incelenen dönem genel olarak ikiye ayrılıyor: İlk dönem, XIV. ve XVI. yüzyıllar arasındaki gelişmelere yoğunlaşırken ikinci dönem XVII. yüzyıl ile XIX. yüzyılın başındaki uygulamaları kapsıyor.

Yazarlar Sarsılan Saray’ı anlatırken inceledikleri Aşıkpaşazade, Enverî, Naimâ, Neşrî, Peçevî, Selanikî, Silahtar Fındıklılı Mehmed Ağa, Es’ad Efendi gibi devrin önde gelen Osmanlı vakanüvislerinin kaleme aldıkları kroniklere müracaat ederek buralarda geçen; sultanların ölümü, cülus ve tahttan çekilmelerine dair pek çok bahsi kitapta okuyucuya aynen aktarılıyor.

Padişah tahttan indirildikten sonra artık büyük bir önem teşkil etmediğinden vakanüvisler ölümü üzerinde pek de durmazlardı. Buna karşılık tahtta öldüğü takdirde bu nizam-ı alemi ilgilendiren bir mesele olduğundan günlerce süren cenaze merasimi etraflıca anlatılırdı. Savaş meydanında şehit edilen ilk ve tek Osmanlı padişahı Sultan I. Murad’ın vefatı (1389) bu ölümler arasında istisnai bir yere sahipti. Kanuni Sultan Süleyman’ın 1566’da Zigetvar Seferi sırasında ölmesi üzerine, vefat haberinin saklanma çabaları, başkent İstanbul’a kadar günlerce süren dönüş yolcuğu ve burada gerçekleştirilen görkemli cenaze merasimi Selaniki Tarihi’nde uzun uzun anlatılmıştır.

Kitapta padişahların ölümleri ve hemen akabinde yaşananlar hakkında yeterli miktarda örnek incelenmektedir. Söz konusu esere konu olan otuz iki Osmanlı padişahından yirmisi tahtta iken vefat etmiş ve ölüm hadisesi vakanüvisler tarafından etraflı bir şekilde betimlenmiş olduğunu ifade edersek konuyla ilgili ne kadar çok kaynak/malzeme birikmiş olabileceğini tahmin etmek kolaylaşacaktır.

Öte yandan, Osmanlı’da saltanat değişimi padişahın vefatıyla olduğu gibi tahttan feragati ya da tahttan indirilmesiyle de vuku bulmuştur. Bu durumda vakanüvislerin sabık padişah hakkında kayda geçirmeye değer görecekleri pek bir şey kalmamakta, zaman zaman öldüklerine dair kısa notlar aktarmakla yetinmektedir.

Eserin sonunda Osmanlı hükümdarlarının kronolojik listesi, çalışmada istifade edilen kronikler ve müellifleri hakkında kısa bilgiler içeren dizin, Osmanlı padişahlarının kronolojik listesi ve soy ağacı, kitabın okunmasını kolaylaştırmak adına bazı Osmanlı terimlerinin açıklamasını içeren bir sözlük, İstanbul’un ve Topkapı Sarayı’nın planı yer alıyor.

Osmanlı padişahlarının ölümü, tahta çıkışları ve cenaze törenleri üzerinde edebi bir ustalıkla duran kitap, aynı zamanda konu hakkında etraflı bir bakış sunan anlatımı ve tahlilleriyle hem tarihçilere hem de konuya meraklı genel okuyucuya hitap etmesiyle dikkat çekiyor.

Rüveyda Okumuş
twitter.com/ruveyda_okumus

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder