27 Kasım 2023 Pazartesi

Türk şiirinde Şeyh-i Ekber

Endülüslü mutasavvıf İbn’ül Arabi, insanlık tarihine eserleriyle müthiş bir etkide bulunmuştur. O geçtiğimiz yedi asır boyunca hem müthiş derecede seven kazanmış hem de epey düşman toplamıştır. Onu sevenler hürmetler sergilerken, sevmeyenler düşmanlık yapmıştır. Yine de İbn’ül Arabi onca düşmanlığa rağmen her zaman genel manada el üstünde tutulmuş, ilim yolcuları tarafından beslenilen en belirgin kaynak olmuştur.

Selçuklu ve özellikle Osmanlı, esas manada İbn’ül Arabi’den beslenmiştir. İbn’ül Arabi asırlardır kültür, sanat, düşünce dünyamızın şekillenmesinde önemli yer tutmuştur. Öyle ki Osmanlı aydını “Biz iki anadan süt emdik. Mevlana ve İbn’ül Arabi” demiştir. Şeyh’ül Ekber ismiyle tanınan İbn’ül Arabi, doğduğu yer olan Endülüs’ten çıkmış, düzenli seyahat etmiş, uğradığı yerlerde konaklamış, konakladığı yerlerde etkisini bırakmıştır. O seyahatinin bir noktasında Anadolu’ya gelmiş, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Malatya, Konya gibi birçok yere uğramış ve talebeler yetiştirmiştir. Yetiştirdiği talebelerin en önemlisi aynı zamanda üvey evladı olan Sadreddin Konevi olmuştur. Konevi, İbn’ül Arabi’nin mirasını devralmış, Ekberi düşünceyi Anadolu’da yeşertmiş böylece yeni bir çağ başlamıştır. Fatih Sultan Mehmet savaşa giderken yanına beş kitap almış, bu kitaplardan birisi Sadreddin Konevi’nin Miftahu’l-Gayb’ı olmuştur. 3. Murad, Füsusu’l Hikem’i tercüme ettirmiş, esere de kendisinin ismini vermiştir. Örnekler sayılamayacak kadar çoktur.

Sonuç olarak da İbn’ül Arabi, Osmanlı’nın birçok devlet adamının, aliminin, arifinin ve şairinin, edibinin hürmetini kazanmıştır. Onlar da eserlerinde hürmetlerini göstermişlerdir. Ortaya İbn’ül Arabi methiyeleriyle dolu bir şiir külliyatı çıkmıştır.

İşte Selami Şimşek bu muazzam çalışmasında Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi şairlerini incelemiş, İbn’ül Arabi’ye yer verilen şiirleri derleyerek külliyatı önümüze sermiştir. Eserde toplam 142 şairin şiirine yer verilmiştir. Biz yazımızda Osmanlı’dan ve Cumhuriyet döneminden örnek alarak kitaba dair bir fikir oluşmasını sağlamaya çalışacağız.

İbn’ül Arabi’ye derin hürmet besleyen şairlerden biri de Urfalı Yusuf Nabi’dir. Nabi, Hayriyye’sinde Hakk’ı arzulayan taliplere Mesnevi ile Fütuhat-ı Mekkiye ve Füsusu’l Hikem eserlerini tavsiye eder.

Talib-i Hakk’a olur rehnüma
Nüsha-i Mesnevi-i Mevlana
Dide-i ruha çeker kuhl-ı husus
Nur-ı esrar-ı Fütuhat u Füsus
Dahi çoktur nüsha-i ehlullah


Yazımıza Nabi’yi almamızın bir nedeni de onun bir anısının İbn’ül Arabi’ye gösterilen hürmeti anlamada yardımcı olmasıdır. Nabi, hac yolculuğu esnadında Konya’ya uğrar. İbn’ül Arabi’nin, Sadreddin Konevi Zaviye’sinde bulunan hırkası ile onun kendi eliyle yazdığı Fütuhat nüshasının “Hurilerin saçlarının kokusundan güzel” olduğunu söyler, bohçalar içerisinde sarılı olarak muhafaza edilen eseri bir bir açarak eline alır, sayfalar arasındaki tozları sürme olarak gözlerine çeker, bazılarını da şifa maksadıyla yutar.

Çünkü onlar İbn’ül Arabi’nin himmetine muhtaçtır. Ehlullahın himmeti daimidir ve kesintisizdir. Hakk yolunun talipleri ehlullahın himmetiyle ilahi marifet sırlarına erer, yolların güçlükleri kolaylaşır, nefisle mücahede esnasında yardıma kavuşurlar. İbn’ül Arabi Şeyh’ül Ekber olduğu için de onun himmetine duyulan muhtaçlık her zaman için söz konusudur.

Günümüz şairlerinden de mesela Hilmi Yavuz şiirlerinde İbn’ül Arabi’ye yer vermiştir. Talan Şiirleri kitabında yer alan Talan ve İbn’ül Arabi başlıklı şiirin son dörtlüğü şu şekildedir:

bayrağı Fütuhat’ı sen Şeyh’ül Ekber
sensin Vakt’in büyük oğlu sensin bir ipek
simurg ve müstesna bir sünbül teber
gibi Tevhid’in arkasında duran o melek


İbn’ül Arabi’nin eserleri ilimle yolu kesişen herkesi etkilemiştir. Muallim Naci, onu sevmeyenleri eleştirirken Voltaire’in “Millet-i Muhammediye’de topu bir adam yetişmiş,onu da bizden olduğu için kabul etmiyorlar” sözünü örnek vermiştir. Modern dünyanın kıskacına kapılmış insanoğlu bugün İbn’ül Arabi’de yarasının merhemini bulacak ve ayağa kalkacaktır. O nedenle İbn’ül Arabi üzerine yapılmış her çalışma çok kıymetlidir. Umulur ki çalışmaların sahipleri Şeyh’in himmetine nail olsunlar.

Yasin Taçar
twitter.com/muharrirbey_

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder