Manik-depresif teşhisi konulduktan sonra hayatının büyük bir
kısmı psikiyatri kliniklerinde geçmiş, her şeye rağmen, onlar gibi olmamak
adına elektroşoklara dayanmış, ölümden korktuğu halde intihara kalkışmış yalnız
bir kadın: Tezer Özlü.
Gerçek kişi ve kuruluşlarla ilgisi olmayan kitaplardan
hoşlanmadığını söyleyen, her kitabında kendi yaşamını anlatan Tezer
Özlü’nün "Kalanlar" kitabı belki de yazarın en mahrem
alanı. Ölümünden sonra kardeşi Sezer Duru tarafından yazarın
evindeki notlar ve günlüğünden derlenip yayınlanmış.
Sürekli gitmek
isteyen, “içine bir kere girilip sonra çıkılan ve geri dönülmeyen” evleri
seven, kalabalık dünyaya çıkmadan yaşamak isteyen, sadece tren raylarında
kendini iyi hisseden bir kadının hikâyesi.
"İşte burada istediğimi yapabiliyorum. Işık var. Kitaplar var. Ben varım. Dünyam var."
Mutsuz olduğunuz zaman etrafınızdaki insanların sizi
teselli etmek için yapabilecekleri pek fazla bir şey yoktur. Onlar
kendilerine düşeni yaptıktan sonra çekilirler ve aslında siz sorunlarınızı hep
kendiniz çözmek zorunda kalırsınız. Bu yalnızlık saatlerinde
melankolinizi paylaşacak sizden daha çok acı çekmiş, daha fazlasına katlanmak
zoruna kalmış bir dosta ihtiyaç duyarsanız Tezer Özlü’nün sizinle paylaşacağı
çok şey olduğundan emin olabilirsiniz.
"Burada ölecek yer yok. Sonra siz beni
yakarsınız. Ya küller arasında uyanıp, gövdemi arayıp, yalnız külleri
görürsem? Oysa toprak içinde bir süre daha kollarım, bacaklarım ve tüm
bedenimle birlikte olabileceğim. Belki ölüme alışana dek. Ölüm içinde
ölümü unutana dek."
Ümran Kio