“Parçası Benden”… Sek sek oyununda kullanılan bir ifade, oyunun en temel kurallarından. Oyunu oynarken taşınız kırıldığında herkesten önce “Parçası Benden!” diye bağırmazsanız oyundan atılırsınız. Basit bir oyunun basit bir kuralı gibi gözükse de, “Parçası Benden”, hayatın kurallarından biri.
Sek sek oyununu en çok kız çocukları oynar. Bundan mı bilinmez, Parçası Benden’in öykülerinde hep kadın kahramanlar ön planda. Bu kadınlar parça parça olmuş, hayatları kırılmış, sadakatli ve kırılgan kadınlardır.
Sibel Eraslan’ın ilk öykü kitabı Balık ve Tango. İkinci öykü kitabı olan Parçası Benden’de toplam on iki öykü yer alıyor. Yazar, öykülerinde erkek kahramanlara yer vermiş, fakat kadın karakterleri daha çok anlatmış. Bazen bir kadın karakter, anlatıcı tarafından anlatılırken, bazen de bir kadın karakter tarafından anlatılmış her şey. Eraslan öykülerinde gerçeği yansıtıyor. Gündelik hayatı ve sıradan insanları farklı bir cepheden anlatıyor. Yapay duygulara yer vermiyor yazar. İçinde kaynayanları, kanayanları öykü kazanına atıyor ve cümle cümle pişiriyor. Öykünün kurgusu bir ahenk içerisinde ilerliyor, okuru kendine çekiyor. Öykülerin hemen hepsinde kadının nerede-nasıl durması gerektiği, bir kadına yakışanın ne olduğu vurgusu dikkat çekiyor. Kadının aile ve toplum içindeki tutumu, tavrı irdeleniyor. Eraslan’ın işçiliği harika bir dili var. Yazarın dile olan hâkimiyeti anlatımının güzelliği ile birleşmiş.
Her bir öykü okuru uzun bir iç yolculuğuna çıkarıyor
“Şarkılar Seni Söyler” öyküsünde, aile içerisinde anne ile baba arasına oturmuş sessiz ve dilsiz hâli gözlemleyen bir kız çocuğu anlatılır. “Sevgili Sesilya Abla” öyküsünde, ailenin dayısıyla mektup arkadaşı olan Batılı bir kız vardır. Kız Türkiye’ye gelir, mahallelinin gönlünü fetheder. Görüntüsüyle, davranışlarıyla ilgi çekici bir kızdır. Sevimli ve sempatik tavırlarıyla mahallelinin içinde İngilizce öğrenme aşkı başlatır. Bu öykü, Batı ile olan ilişkilerimizi, Batı’ya bakışımızı anlatan bir öyküdür. “Parçası Benden” öyküsünde, yoğun hüzün vardır. Aynı dergide çalışan bir kadın ve adamın öyküsüdür bu. Kadının sevdiği ve sevildiği adam savaş esnasında Bosna’ya gider. Burada Boşnak bir kıza âşık olur. Kadın, başka bir kadına âşık olan sevdiğinin sadakatsizliğine sadakatiyle karşı durur. Acımasızlık, ihanet, üzüntü… Kadının yüreğine saplanmıştır. Ama o iyi bir kadın olmayı, onurluca susmayı tercih etmiştir. “Parçası Benden”, aynı zamanda, Srebrenica’nın acısını ve utancını duyurur okura. “Ay Dersleri” öyküsünde bir başka hüzünlü kadının öyküsünü okuruz. Kocası tarafından aldatılan kadına, kocasının hastaneye kaldırıldığını genç sevgilisi haber verir. Bu durum karşısında kadın içine sığınır, içinin derinliklerinden aya doğru gider ve oradan evine bakar, evinin hüzünlü tablosunu görür. “Ankebut” öyküsü, kitabın en iyi öykülerinden birisidir. Çağıl Bey’in bencil yaşantısı anlatılır. Çağıl Bey, incitici, umursamaz bir adamdır. Yaptırdığı gökdeleni oğlu gibi sever. Bir gece oğlunu sevmeye gittiğinde inşaatta yanan ışıklar onu rahatsız etmiştir. Bir bir hesap soracaktır oğlunun koynunda geceleyenlere. Kendisi için yaptırdığı kırk numaralı daireye geldiğinde karşısında ilk aşkı İpek’i görür. İpek’i terk etmiş, kırmış, üzmüştür. İpek, Çağıl Bey’in tüm kırıcılığına rağmen onu sevmiş, ona sadık kalmıştır. Öyküde asıl dikkat çeken İpek’in Çağıl’a olan aşkı değil, âşık bir kadının ruh hâlidir. Deli gibi sevdiği, neredeyse tapındığı gökdeleninde canını teslim eden Çağıl Bey’in öyküsü trajiktir. “Su ve Sır” öyküsünde, yine bir kadının içinden geçenleri kendi içine haykırdığı satırları okuruz. Kimselerle dertleşemeyen bu kadın sırlarını, şikâyetlerini suya anlatır. Çocuğu olmayan kadın ne kocasına ne kaynanasına ses edemez, ama içinden geçenler suyu yakan cinstendir. “Sırdaşım olan şu sular anladı âhımı da, bir gelini olduğum anlayamadı diyorum.”
Eraslan, bu yıl ikincisi verilen Necip Fazıl ödüllerinin hikâye dalındaki ödül sahibi kalemidir. Yazar, bir telkari ustası gibi en güzel ve zarif cümlelerden öyküler örmüş. Parçası Benden kitabındaki her bir öykü okuru uzun bir iç yolculuğuna çıkarıyor.
Hatice Ebrar Akbulut
twitter.com/HaticeA45604005
çok güzel yorumlamışsın
YanıtlaSil"Parçası benden" hiç duymamış gibiyim. Çocukken sek sek oynanırken bu sözün kullanıldığını hiç hatırlamıyorum.
YanıtlaSil