SAYFALAR

9 Aralık 2013 Pazartesi

Türk şiirinin alacaklısını tanımak

"Metin üzerine çok şey yazılacak. Sapına kadar şair. Delikanlı. Ödünsüz. İstanbullu."
- Cemal Süreya

"Türk şiirinin bıçkın, hırçın ve külhan ağızlı uçarı şairi."
- Vedat Günyol

"Dili ve yaşamın dilini tepe tepe kullanan şair."
- Doğan Hızlan

"Metin Eloğlu Modern Türk Şiiri’nin zirvesidir."
- İsmet Özel

Bir şiirinde Metin Eloğlu, "Leman Hanım / size bir şiir borcum vardı ya / onu ödüyorum" diye yazmıştı. Leman Hanım'ı bilmeyiz, lakin bilmemiz gereken bir şey var. O da, Türk şiirinin borçlu olduğu, yani Türk şiirinin alacaklısı Metin Eloğlu'nu tanımak, daha iyi tanımak, şiirini kavramak, kavramak, kavramak...

Türkçenin nimetlerini sadece kullanmakla kalmayıp, ele güne de göstermiş bir şairdir Metin Eloğlu. Bu sebeple hakkında yapılan yorumlardan en dikkat çekeni modern Türk şiirini, zirveye taşıdığıdır. Türkçeye olan hakimiyetini bazen argoyla, bazen yaratıcılığıyla, bazen de haylazlığı-huysuzluğuyla birleştirmiştir. Ressamdır. Garip akımının da etkisiyle şiirlerinde özgün bir dil oluştururken düzensizliği ve dengesizliği hırçınca ele almıştır. Selahattin Özpalabıyıklar'ın en başta genç şiir okuyucularını düşünerek hazırladığı "Nedircik Yavrusu", Eloğlu'nun seçme şiirlerinden oluşuyor. Onu tanımak için çok yerinde bir ilk adım.

"Karnınız tokmuş, sırtınız pekmiş gibi,
Şöyle güler yüzle bir resminizi çekelim;
Gülün yahu,
Adamı sinirlendirmeyin!

Kusura kalma resimci bey! 
Gülmesini bilmiyoruz ki..."
- Hazır Kasabaya İnmişken Bir De Resim Çektirelim Dedik

"Memurluk bana gelmez,
Ticaret falan da yapamam, yaradılışım böyle;
Çelimsizim, taş kıramam.
Ben yazarak, çizerek geçinmek zorundayım;
Diyeceksin ki; ölme eşeğim ölme!"

- Aşk Mektubu

"Henüz yaşarken, bu efendi umut
Karanlık günlerin aydınlığa döneceği
Sakın tavsama sakın yüksünme
İnsanın yarası sağken iyileşir
Sağken omuz silkersin bunca engele."

- Varken

Şiirlerinin de kitaplarının da adları son derece ilginçtir. Düdüklü Tencere, Sultan Palamut, Odun, Horozdan Korkan Oğlan, Türkiye’nin Adresi, Ayşemayşe, Dizin, Yumuşak G, Rüzgâr Ekmek, Hep, Ay Parçası, Önce Kadınlar; yayımlanış kitaplarının isimleri. Hepsi toplu hâlde "Bu Yalnızlık Benim" adıyla mart 2003'te YKY'den çıktı. Doğru bir isim değilmiş gibi geliyor bu isim, diğer kitaplarına bakıldığında. Üstelik kitap, 3. baskısının yapıldığı mart 2010'dan sonra tükendi. Bulmam imkânsız hâle geldi. Umarım YKY gelecek zamanda yeni baskı yapar, insanlar da Eloğlu okur. Fakat Özpalabıyıklar'ın hazırladığı "Nedircik Yavrusu" gerek ismi gerekse seçilen şiirler bakımından oldukça faydalı. Faydalı diyorum çünkü Türkçenin Türk şiirinde

"Anlamam o kadar incesini
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte

Bana maşallah derlerdi ne iyisin derlerdi
Neysem neyim kime ne."
- Sen Gideli

"Ispanakta demir var
Havuçta B vitamini
Bende bir paket cıgara
Tadına doyulmaz bir aşk
Üç günlük bir ömür var
Daha ölmedik yani."

- Kerem Evi

"Beni uslandır beni yüreklendir
Beni deli edip bırakma
Bilsen nereleri var kalk gidelim
Beni hep buralarda bırakma
Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni ne yap biliyor musun

Beni yont beni arıt beni ayıkla."
- İnce Elek

Elif ismi ve imgesi de Eloğlu'nun şiirinde önemli bir yer tutar. Elif ismine derin bir sevgisi olan bendeniz bundan daima etkilenmişimdir. Bu şiirlerinden hiç örnek vermeden, sizi Eloğlu şiiriyle -eğer hâlâ tanışmadıysanız- buluşmaya davet ediyorum. Türk şiirindeki en hırçın Türk şairi Metin Eloğlu, Türkçeye hakkını verirken, okuyucuya ve şairlere de bir ders veriyor aslında. İşte diyor, şiirde Türkçe böyle kullanılır, Türkçe şiirde budur. Okuyalım arkadaşlar.

Yağız Gönüler
twitter.com/YagizGonuler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder