SAYFALAR

21 Temmuz 2024 Pazar

Rus sembolizminin dahisi: Merejkovski

Reddedilen, ağır sansüre uğrayan, polisin el koyduğu, Rusya’da dergilerin kabul etmediği, buna rağmen Avrupa’da beğenilen, şöhret bulan, akım başlatan, sadece Fransa’da on yılda 23 kez basılan Merejkovski’nin Mürted Julianos romanı Ketebe Yayınları tarafından yayımlandı.

Tarihi romanlar genelde sembolik bir dil ile kurulmaz, anlatılmaz. Merejkovski sembolik dilin Rusya’da kurucusu olmuş, onun tarihi romanları kendine has düşünceleri ve kullandığı sözcükler ile bir akım başlatmıştır. Yazın dünyasına şiir yazarak başlar Merejkovski. 13 yaşındayken ilk şiirlerini yazar. Şiirlerini babası aracılığıyla Dostoyevski’ye okutur. Dostoyevski şiirlerini beğenmez ve babasına “Zayıf, kötü, hiçbir işe yaramaz. İyi yazmak için acı çekmeli, acı çekmeli!” der. Merejkovski’nin babası ise bu yorum karşısında “Hayır, acı çekeceğine yazmasın daha iyi” der. Ne var ki Merejkovski yazar, hem de öyle bir yazar ki adı tarihe geçer, kendine ait bir yol üretir, eserleri bir akımın öncüsü sayılır.

Onun öncülüğü sembolik dili yönüyle gerçekleşmiştir. Merejkovski üzerine çalışmalar gerçekleştiren İ. V. Koretskaya ortaya çıkan sembolizm akımı üzerine Merejkovski’nin eserlerini “bir tür ansiklopedi” olarak tanımlar. Yani sembolizm üzerine çalışacak veya o türü kullanacak kişilerin başucu eserleri Merejkovski’nin eserleri olacaktır, olmalıdır.

Merejkovski’nin eserlerinde kendi düşünce dünyası kurmacanın imkanlarıyla okura ulaştırılır. Mürted Julianus romanında, Julianus üzerinden okura Hıristiyanlık ile evrensel kültür, kişisel dindarlık ile resmi din adamlığı arasındaki ilişkiyi, bu ilişkinin nasıl ele alınması gerektiğini anlatır, gösterir. Julianus bir kilise ayinine katıldığında sözcüklerin oluşturduğu atmosfer korkudur, okur korkuyu iliklerine kadar hisseder. Merejkovski romanlarında Rus tarihini, dünya tarihini ele almış, burada da insana dair her meseleye değinmiştir. Onda zıtlıkların karşılaşmasından doğan sorunlar ve kazançlar, zıtlıkların ilişkisi, insan ve toplum hayatına etkisi düşünsel düzlemde değerlendirilir.

Eleştirmen Dolinin, Merejkovski’nin romanları için şunu yazar: “Onda her zaman iki eşdeğer gerçek mücadele eder: Semavi ve dünyevi ya da ruh ve beden, Mesih ve Deccal, üst ve alt uçurumlar… Birincisi, insan ruhunun kendini inkar etme, Tanrı’yla birleşme, dünyadan ve dünyevi olandan O’na doğru ebedi çabası olarak kendini gösterir; ikincisi, insan kişiliğinin sınırsız gelişme, aşırı olumlama, Ben’ini tanrılaştırma, Tanrı’dan kendine, semaviden dünyevi olana, tek iradesinin önceliğinin tanınmasına sürekli bir dönüş olarak tersten çabası… Bu iki uzlaşmaz ilke, iki uzlaşmaz akıl ebediyen mücadele eder ve birbirini yenemez.

Ölmekte olan pagan dinini canlandırmaya yönelik umutsuz girişimi nedeniyle tarihe mürted olarak geçen, 361’den 363’e dek hüküm süren Roma imparatoru Julianus’un hikayesini anlattığı, üçlemenin ilk romanı olan Mürted Julianus herkesin iç dünyasında mücadelesini derinden hissettiği iki uzlaşmaz ilkeyle yüzleşmek isteyenlerin derdine reçete mahiyetinde bir eser.

Yasin Taçar
twitter.com/muharrirbey_

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder