SAYFALAR

20 Nisan 2017 Perşembe

Ahlâklı olmak, erdemli kalmak

İletişim Yayınları'ndan Fransa’da en çok satanlar listesinde yer alan Andre Comte-Sponville’nin “Kapitalizm Ahlaki midir?” adlı kitabıyla tanışmıştık. Türkiye’de en son 2004 yılında basılan Büyük Erdemler Risalesi, Işık Ergüden tarafından Türkçemize kazandırılmış

"Ya dostlarımızı, onlarda bizi sevdiği için değilse ve biz kendimizi sevdiğimiz için değilse, niçin severiz?"

İnsan kendinden memnunsa, dostlarını ve bütün insanları sevmekten geri durmaz.

"Bağışlanmalı, herkes bağışlanmalı! Yine de bu her şeyin birbirine denk olduğu anlamına gelmez; kişinin kendi karşısındaki kötü niyeti asla ahlaki olarak yansız ya da önemsiz kabul edilemez."

Neticede insan önemlidir. Söz konusu olan gerçeklik bile olsa:

"Çünkü kişinin kendi doğruculuğuna başkasını tercih etmesi, özellikle o ıstırap çekiyorsa, özellikle zayıfsa, meşrudur. Ama kendini hakikate tercih etmek, asla meşru olmaz."

Avrupa fundamantalizmin tehdidiyle baş başayken, içten içe nihilizmle mücadele etmektedir. “Değerler ve erdemler” üzerinde durmak Comte için iddialı bir durumdur. Sponville’nin tercih ettiği filozoflar Aristoteles ve Spinoza’dır. Kant’ı tercih etmez. Politikadan ümidini kesen gençliğin erdemlere ışık yakması bizim için de örnek teşkil edebilir. Kültürümüze olan o büyük yabancılaşmanın getirdiği çarpıklıklar üzerinde düşünmemizi sağlayacak ufuk açıcı bir kitaptan bahsediyorum. Yeni cevaplara açık zihinleri besleyecek bu kaynak, yalnız kalmış toplumlara yargıdan bahsetmenin abesliğini vurgular mesela:

"Yargılamak, her zaman için az çok karşılaştırmaktır ve bu nedenle, her adalet, düşünümsel bile olsa toplumsaldır. Toplum olmadan hiçbir adalet yoktur, bunu gördük ve bu durum Hume'a hak verir: Mutlak yalnızlıkta adalet diye bir şey olamaz."

Kitapta kasıtlı olarak bol alıntı ve referanslara yer verilmiş. Yazar bunu meraklısına yol göstermek için yapıyor.

"Sevmek, gerçekten sevmek, saf olarak sevmek, almak değildir: Sevmek, bakmaktır, kabul etmektir, vermek ve yitirmektir, sahip olunamayan şey ise sevinç duymaktır, bizde olmayan(ya da sahip olmak istediğimizde eksilecek) şey için, bizi son derece yoksul yapan şey için sevinç duymaktır ve tek iyilik budur, tek zenginlik budur."

Korkaklık ile gözüpekliğin ortası cesaret, yağcılık ile bencilliğin ortası ise haysiyettir.

"Küçük erdem, ama gerekli. Küçük bilgelik, ama erişilebilir."

Öfke ile duygusuzluk arasında yumuşaklık vardır derken Sponville, vasatlığı değil, orta yolu yüceltmiştir. Bu eserini özellikle her yaşa, mesleğe hitabedecek düzeyde kaleme almış. “Niçin dünya?” diye soran Comte, insan olarak ahlaklı olmayı, erdemli kalmayı açıklıyor ve bunu iddialı olarak yapmıyor. Aksine entelektüel bir sorgulamayı beraberinde getiriyor.

Meral Afacan Bayrak
twitter.com/tarcnckmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder