SAYFALAR

1 Eylül 2014 Pazartesi

Bir dua kitabı

"Şu karşıki dağda kar var duman yok
Benim sevdiceğimde din var iman yok."
- Türkü (Hatay yöresi)

"Seni sevmek benim dinim imanım,

İlahî, dîni îmândan ayırma."
- Eşrefoğlu Rûmî

"Dinden imandan habersiz."
- Türk sözü

"Dünya ahiretin tarlasıdır" diye buyrulmuş. Doğduğumuz toprakların ahiretin tarlası olduğunu bilmemiz için tarih kitapları arasına gömülmemiz gerekmiyor, biraz düşünmemiz bile kafi. Gece uyumadan evvel de (Bir yastıkta kocamak), ayağınızı masanın köşesine vurduktan sonra da (Kaza oldu), tuvalete giderken de (Abdest bozmak), ağzımıza bir şeyler atarken de (Nefis körlemek), vesaire vesaire. Parantez içine yazdığım sözlerin şu satırları okuyuncaya dek size bir şeyler çağrıştırması gerekiyordu. Umarım çağrıştırmıştır. Biz Türkler, dilimizle dinimizi birbirlerinden asla ayrı tutmadığımız için çeşitli durumlar karşısında o kadar özel sözler söylemişiz ki bu sözler, asırlar boyu süregelmiş. Mesela bizi insan oluşumuzun manasından uzaklaştıran şeylere "gâvur icadı" demişiz. Boşa harcanan zaman yahut yerinde kullanılmayan bir şey için "gavur etti" demişiz. "Gurur" kelimesini Kur'an-ı Kerim'deki metâ'ul ğurur yani aldanma anlamında değerlendirerek, dünya metâ'ının aldattığı kişiye gururlu demişiz. Kadere olan teslimiyetimizle şereflendiğimizden, hanelerimizin kapılarına "Allah'ın dediği olur" yazıları asmışız. İmanımızla topraklarımızı birbirine dilimizle öyle sağlam bağlamışız ki, ağzımızdan her çıkan kelam Türkiye sevgisi oluvermiş.

Erciyes dağından Gesi bağlarına, Çayeli'nden Emir Sultan'a; attığı her adımın adına Türkiye sevgisi koymuş bir adam Ebubekir Kurban. "Türkiye’yi sevmeden şuurlu Müslüman olunamaz" gibi muazzam bir söz söylemiş. Büyük laf değil, büyük söz. Devamında da "Çünkü bu topraklar bugün kendimizi tarif ederken kullandığımız Batılı kavramların dünyasıyla çatışmanın cereyan ettiği yerdir." diyerek ilkokuldan itibaren bize bir türlü öğretil(e)meyen o tarihi gerçeği izah etmiş. Kitabında ise bu toprakların hafızasında sadece kendi insanının değil; Mekke'nin Kudüs'ün, Selanik'in, Tuna'nın, Kırım'ın, Cezayir'in, Etiyopya'nın ve daha nicelerinin insanının da olması, bu toprakların iman süsü olduğunu, süssüz bir anlatımla yazmış. Dolaylı konuşmayı sevmiyor Ebubekir Kurban, söyleyeceğini bilavasıta söylüyor:

"Öyle insanlarla karşılaşıyorum ki, hiçbir şeyi sevmiyor, duvar gibi, her şeye muhalif… O insanlara göre, Türkiye’de hiçbir şey iyiye gitmiyor, her şey kötüye gidiyor. Bir delikanlı düşünün, sevgilisini yeterince sevmiyor. İlk tartışmada sevgilisini terk ediyor, başka tarafa yöneldiği için. Düşünün bir insan annesini sevmiyor. Annesini sevmeyen Türkiye’yi niye sevsin?.. Türkiye bana annemi hatırlattığı için, Türkiye bana arkadaşlarımı hatırlattığı için; annemi, arkadaşlarımı çok sevdiğim için Türkiye’yi çok seviyorum."

Maalesef ki bu tip sözleri "Vatan Millet Sakarya" edebiyatı sanan, cebine girecek paradan başka bir şey düşünmeyen, kariyer hesabıyla nereye çekilirse oraya gidebilecek insanların(?) anlamasını elbette bekleyemeyiz. Büyük ihtimalle Ebubekir Kurban da bunu düşünmüş olacak ki, "Türkiye Sevgisi İmandandır" kitabını bir dua kitabı olarak yazmış. Yani tıraş olurken "Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı" türküsü yerine Justin Bieber ya da Timberlake'den bir parça okuyanların da kendilerine belki bir şeyler çıkarabileceğini düşünmüş. İyi de etmiş. “Gesi bağlarını dinlemeden, Neşet Ertaş’ı tanımadan, anneden, babadan, mekândan ve zamandan bağımsız, Türkiye sevilmeden şuurlu Müslüman olunmaz" derken yazar, aslında Neşet Ertaş'ın o ne güzel söylediği "Türkü söyler dillerimiz / ne gözeldir ellerimiz / bağlamada tellerimiz / türkü sever türkü söyler, Türk'üm diyen" eserini de hatırlatmış oluyor. Ne demiştik? Dilimiz, dinimizin meyvesidir.

"Türkiye Sevgisi İmandandır", teker teker üzerinde düşünülecek denemeleri barındırıyor. Ben her denemeyi okumadan evvel aklıma İsmet Özel'in "Türkiye’yi anlamak cesaret ister" sözünü getirdim. Cesursanız okuyun. Çünkü Tuğrul İnançer "Korkaksan Türk değilsin." der. Bizim topraklarımıza yakışan gözü açık olmaktır. Ama muhabbet, gönlü de açmaktadır. Hadi o zaman hep beraber, "Derdim büyük, mevzu derin, aşkım hakikat" diyen Ebubekir Kurban'ın duasına can-ı gönülden katılalım: Türkiye sevgisi imandandır.

Yağız Gönüler
twitter.com/YagizGonuler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder