SAYFALAR

10 Ocak 2013 Perşembe

Kuş gibi berhudar olun

"Bizim kültürümüzde, kuşun bir diğer özelliği de ağırlık birimi olarak kullanılmasıdır. En çok da serçeyi kullanırız. Kullanmasına kullanırız da, bir serçenin kırk sene yaşadığını pek bilmeyiz."
- İbrahim Tenekeci

Kuşları anlatmak, oldukça zor bir sanattır. Gökyüzünün bu irili ufaklı misafirleri, yaşamımızın her anında bizlerle birliktedirler aslında. Hemen birkaç örnekle süsleyeyim. Âşık olunca ya da olduğumuzu sanınca "kalbim kuş gibi çırpınıyor" deriz, çok zayıflamış bir arkadaşımı görünce "kuş kadar kalmışsın" deriz, bir sorumluluğumuzu yerine getirdikten sonra "kuş gibi hafifledim" deriz, bir kuşkuya düşerken "her kuşun eti yenmez" diyebiliriz.

Deriz demesine de, kuşların tüm bunlardan haberi var mıdır? Yoktur ve açıkçası umurlarında olacağını da sanmıyorum.

Öte yandan kuş; iç donun arka tarafına, ağının dar olmaması için konulan parçaya da denir.

"Şimdi geçiyorlar,
Doldurup uzaklığı
Işıkta zar zor çırpınan kanatlar,
Bir yürek vuruşunda birleşmiş."


Şili'nin ve elbette dünyanın en önemli şairlerinden biri olarak kabul edilen Pablo Neruda, bu kitabında türlü türlü kuşları anlatıyor bizlere. 3 bölüme ayırdığı kitabının sonuna doğru ise kendini kuş yapıyor, süzülüyor göğüs kafesimize. Dünya şiirinde pek de örneği görülmemiş bir deney ve Neruda estetiği "Kuşlar Sanatı"yla cıvıldaşıyor kulaklarımızda.

"Uçuyor göğe demirden tüyler
Ve seyrediyor sessizlikte sessizlik
Dinsel bir gemi gibi."


Manevi değerlerden gittikçe uzaklaşan insanlığa, çok klas bir çalım atıyor Neruda. Bari diyor, kuşlardan ibret alın. Bunu yapmak için de Şili de görülebilecek kuşları anlatıyor. Çevirisi'nin Alova'nın yaptığı "Kuşlar Sanatı"nı okurken dilimizle de övünebilir ve hatta şükredebilirsiniz. Zira biz hepi topu "Siyah Göğüslü Kartal" derken, buna başka bir dilde "Geranoaetus Melanoleucus Australis" denebilir. Biz de buna "yuh" diyebiliriz. Oysa edebimizle karşılayıp, dememeliyiz.

"Bir mutluluğu öbürüyle değiştim
Ama derinlerde, içimde, o yitik göldeki gibi
Bir kuşun hayali yaşar, unutulmaz bir meleğin
Gün ışığını dönüştüren göz alıcı varlığıyla
Gülden devinimiyle."


1971 Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırılmış bu eseri elinize alın ve kanat çırpmaya başlayın.

Yağız Gönüler
twitter.com/YagizGonuler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder