Yalnızlıklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yalnızlıklar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2013 Pazar

Hem en eski hem hep en yeniyi bir daha görmek isteyenlere

Huyumdur, her kitapçıya gittiğimde illa bir şiir kitabı alır, rastgele bir sayfa açar ve kendim için bir şiir dilerim. İstanbul’a geldiğim ilk zamanlardı. Tüyap Fuarı’ndaydım. Elime “Yalnızlıklar” kitabını aldım ve çıkan şiiri okudum: son dizesi; “Yalnızlık sizin size yokuşunuzdur”. Şiir hep yaşananlara pareleldir.

Yalnızlıklar; Hasan Ali Toptaş’ın tek şiir kitabıdır. Dili tertemizdir. Hayatın gerçek ama karanlık yanlarını renklerle gösterir size. “Bak aynıyız aslında, acılarımız aynı, kendine kapanmışlığımız, suskunluğumuz aynı. Aynı toprağın insanıyız çünkü.” der bir nevi.

“Ne
Neyi
Neyle örterse örtsün,
Her şeyin bir göstereni vardır.
Yalnızlığı, gösterense her şeydir.”

Ne çok kullanılmıştır bu kelime, ne kadar anlam yitirmiştir, şimdi hepsini silin ve yepyeni hiç kullanılmamış bir kelime gibi başlayın okumaya.

“Zangır zangır bir tren geçerdi ya, damarlarımızdan;
Yalnızlık onun dönmeyeceğini bilmekti.”

“Ölülerin dönüp dönüp bizde yaşamasıdır yalnızlık.”

“Her ölü ölümünü kanıtlar, yani yaşadığını
Ve biz durup dinlenmeden ölümlere ekleniriz,
Kurtuluş yoktur.
Yazılmamış kitaplardır ölüler”

Bir nehirde, akıp giden suyun görüntüsünde kendini izlemektir Toptaş okumak. Kendi çıkmazlarını, kendi tutkularını, yenilmişliğini, çaresizliğini izlemektir suda. O kadar sessiz o kadar sakin, kendini izlettirir yazar ve şair size. Devrik cümle kurma üstadıdır o bana göre.

“Gözün gördüğünü el, elin gördüğünü göz görmezmiş
Bilmiyordum
Nesneler adama tasma taktırıp gülermiş,
Bilmiyordum.
Bütün şarkılar aynı makamda okunur
Ayrı makamda dinlenirmiş
Ve susmak da bir şarkıymış
Bilmiyordum
Ben yalnızlığı ne sanmıştım bu keresinde?”

İllâ ki olur ağır ağır kitaplar okuyamadığımız zamanlar, illâ ki olur tek bir dizeden çok şey beklediğimiz anlar, o zaman açın, okuyun ve altını çizin, sonra altını çizdiğiniz yerleri tekrar okuyun. Odanızda, evinizde yalnız kalmak yerine ağaçların ve suların yalnızlığına sarılın.

Yalnızlığı çok iyi bildiğinizi mi zannediyorsunuz? Bir düşünün derim çünkü “her zaman için sezmek, bilmekten daha iyidir.

Esin Bozdemir
twitter.com/karakarabatak